Yağmurla geldim sana,
Saçlarının arasından süzüldüm,
Duru, masum, saf, temiz.
Çıktık yağmurda el ele,
Islandık beraber…
Islak yollarda yürüdük,
Nedendir bilmem yine 
her zamankinden daha da cok
bugün daha bir başka
sanki taştı yüreğim..
Bir yeşil yanan ışık,
Siyah gözlerinde yanan bir ışık fümesiyle,
Kalbinin derinliklerine yağan damlarlarla,
Damarlarında dolaşan kıpırtılarla.
Sımsıcak ıpıslak doldun yüreğime…
Aktın parmaklarımın en uçlarına.
Zihnim uyanık, ağırlaştı gözkapaklarım 
Bir türlü uykuya yenik düşmedi bedenim
Yüreğim de sesler doluyor kulaklarıma...
Uzaklardan çok derinlerden çağrı sesleri
Sardı benliğimi, adımı söyleyen his rüzgarı
Benden aşk dileyeceksin.
Nasıl yağmur olup aktıysan,
Damarlarımda yol aldıysan,
Gözpınarlarımı kurutup,
Kızgın çöllerde serap aradıysam,
Aşkından lime lime eriyip,
Umutlar  boyanırsa yedi renge
Her renginde saklı durur gizi.
Güneş karanlığa boğulursa, bulutlar saklar mavi göğü
Yağmur  olup toprağa dökülür,
Toprak  yudumlar çeker içine doyasıya…
Dorukları örter bembeyaz kar tanesi.
Yastayım yasta,
Bugün doğum günüm…
Hani sevenlerim nerde dostlarım,
Eski sarı sayfaların satır aralarında,
Kök salmışlar sanki hayatın bilinmezinde,
Saçlarım tutam  tutam elime kalır,
Pul dökmüş derim sanki balık gibi,
Belimde dayanılmaz ağrı tonla yük gibi,
Ah! Derinden yaktın beni…
Melek gibiyim hiç derdim tasam yok sanki,
Ne kadar sevmişim seni? 
İşlemiştin nakış nakış ruhumun derinliklerine,
Umut çiçekleri ekmiştin baharlarıma.
Güz gülleri açmadan şu gönlüme,
Belki ışıldayan bir güneş olursun,
Biliyorum! 
Gelemeyeceksin!
Korkularından, kirlerinden
Arınamayacaksın!
İçinde ki benle barışmadan! ...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!