çok eski bi fotoğrafa bakar dururum
terkedilmiş eski bi bahçede bi kaç kedi yavrusu....
annesiz
kimseyi değil geceyi tırmalayan
soğuktan
hangi kapıyı açsam
ona çıkıyordu
çıkamıyordu
açılıyordu kapılar bir bir kapanamıyordu
Ellerin
Mahruz
Ellerin miydi kocaman
Yüreğin mi
Ben mi öyle sandım ellerini
ey benim 'ateşli türküler'imde gezen
ey kara gecemde güneşleyen güzel
dinmeyen türküm
kaç bahar daha ağlayacağız
uzat kollarını sığınayım
yeşil başlı telli turnam,
içimden çocuklar geçti
bir bir
başından vurulan
parçalanan,
hapse tıkılan çocuklar
gide gide vardım bir harman yerine, başakları savurdum, aralarında saman sarısına kestim,gün vurdu yele, akrita kokusuna kestim, xifin çiçekleri açtı, çıldırmış, yağmur değdi fışkıran doğaya, kardelenler yasa durdu, yel vurdu, bağ bozumu değildi, çoktan bozulmuştu bağlar, anam ağlar, anızlara kaldım, sazlıklara atıldım, döndüm dolaştım, yedi yıla altı ay kala erken uyandım, fark edilmedim, görülmedim, oydum oysa, anlaşılmadı, başka bir yerlerde arandım törenlerle, törenlerime katıldım, imgelere sığındım, gizlenemedim, açtım kollarımı, yayla çimeninden ormana gözü kapalı attım kendimi, tüm hayvanat dişlerini gösterdi, onlara masal anlattım, uysal kedilere döndüler, ağaca çıkmıştım o sıra, ayılar da peşimden tırmandı, görkemli tepelerden uzak bir ağıt yankılandı, tutamadım dilimi, ses bozdu ayıların benimle sessizlik düetini, ilendim, dönendim, ağıda katıldım.
gün yeni güne döndü
ateş demire değdi
demir başa
kuzgun leşe
her ölümde soyuyorum kendimi
bir kez daha kendimden
en çıplak halim
en sade
ne demekse
Bakarım,
yüzümde göz izin
kaçırırsın gökyüzünü gözlerimden
duyarım, bana dönük sıcaklığını
uzak, kaçamak
öfke hız olur adımlarımda
Sağırlar Sofrası
o kuşun kanadı kırıksa
kim görür
kim
gagasındaki sessiz çığlığı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!