Gül Uzatıp Gönlüme, Lâl’eylesen… Şiiri - ...

zirveme çıkmaya dermanın mı yok
sarhoş ettiğin bal gönlümü seyreylesen…




muhtesem bir siir .....kutlarim

Ey Meramım,
gün batımından sonra
teşrif-i gönlüm eylesen
üfleyecek nefesin de mi yok
şu ruhuma bu gece NEY'lesen...

__Etkileyici güzel bir nazire olmuş..her zamanki gibi buram buram tarzınız kokuyor şiir ...Kaleminize sağlık..

karanlığın başladığı yerdeydin,
gönüldeydin güldeydin,
bir deli, bir velimiydin
neylesin Ney sesi sensiz
sen zaten Ney deydin, sesteydin

Hadi dostlar baska dergâha gidelim
el ele verip ziyaret-î dost edelim
varip su Selceni manilerle mest edelim
ardindan yaren'inin bahar gönlüne erelim
Sinyalinin dergâhinda siir derelim....

çağrılan dergaha gidilmezmi
dost şerbeti içilmezmi
kanmak mümkünmü ola
verilen muhabbete
bu muhabbete gönül verilmezmi

Heyyyy kimler gelmiisss kimlerrr.. Hoslar getirdiniz, safalar getirdiniz basimda taclarim, gönlümde sultanlarim gelmis...

küfür yerine ISIGI secenler
yoldan, belden gecenler
gönülden serden gecerler
ilmi bir eline, ISIGI digerine alanlar
KARANLIGIMA gelmisler...

benden daha mutlu bir var midir, dostlar
buyurun söle gecin fakirhanemde
altiniza seriyorum dostluktan postlar...

Şeyh galib ölümsüz eseri hüsn ü aşk ile tanınır en çok.

Hüsn ü aşk isminden de anlaşılacağı üzere güzellik ve aşk anlamına gelir. Leyla ile mecnun, kerem ile aslı,elif ile yaralı mahmut nev'inden ortadoğu kültürü kokan bir aşk öyküsüdür.

Ancak bir fark vardır ki bu fark sayesinde emsallerinden mümeyyiz bir vasıf belirtir

Bu öyküde ahlaka ilişkin bütün kavramlar şiirin kahraman veya mekanı durumundadırlar. Bu haliyle türün başlatıcısı ve halen en iyi örneğidir.

Öyküde esas kızı hüsn(güzellik) esas oğlanı aşk oynar. sühan(söz) ismet(masumluk) gibi daha nice oyuncu ve figüran yer alır anlatımın içinde.

Şiirden kısa bir kısım ve türkçesi ni kopya ediyorum buraya

.
tek hüsn için aşk âh kılsın
dünya yıkılırsa hâ yıkılsın

uzak bir arap diyarında güzel huyları kendinde toplamış ben-i muhabbet (sevgi oğulları) adında bir kabile yaşardı. bütün dertlileri bütün karabahtlıları o kabiledendi dünyanın.

hargehleri dûd-ı âh-ı hırmân
sohbetleri ney gibi hep efgan
her birisi bir nigâra urgun
şemşir gibi dehanı pür hun
ektikleri dâne-i şerâre
biçtikleri kalb-i pâre pâre
sattıkları hep metâ'-ı candır
aldıkları sûziş-î nihandır
yeni türkçeyle
elbise diye temmuz güneşini giyerler, ateşi su diye içerlerdi. Dert ve sıkıntıları denizlerdeki kumlardan çoktu. Konuşmaları figan, yiyecekleri bela... Ateş taneleri eker, para pare olmuş kalpler biçerlerdi.bütün işleri feryat, işkence veren özlem ve karamsarlik..

İşte Hüsn kızımız ile Aşk oğlumuzun bir hocası vardır ki namı 'molla i cünun' diye anılır (ben i muhabbet) sevgioğulları aşireti içinde.
Molla i cünun (mecnun yani cinlenmiş yani deli molladır) mektebi edepte okuyan hüsn ve aşk ın talim ve terbiyesine memurdur
Molla Cünun cehalet gecesinden sabaha kavuşmuş, yanında hükümdar ve dilencinin eşit olduğu, konuşsa cihânı susturan bir hocadır

İşte tamda burada molla i cünun ile 'bir deli muammer' nam ve nişanının mukayese zamanı.
Uzun ve mutlu yaşamak anlamını havi muammer delilik yoluyla ömrünü cehalet gecesinden,bilginin sabahına aktaran anlamına geliyor ki.

Bu anlam içinde nice güzelliğe ve nice Aşk a hocalık yapacak demektir.

Ama onda aşk neyi nasıl üflebecektir. Tarzı ne üzre olacaktır derseniz.

Şöyle derim ben.

Şiirlerine hızla bir göz attım. Sanırım nef i ye yakın bir meşreb üzre üfleyecektir üstad bu dünyada ney'ini

Nef'i nedir ney-i kalemümde bu nağmeler
Gûyâ ki her terânede bir saza başladı

Saygılarımla

geliverdik çağrına
bas bizleri bağrına
koma aşkı yarına
herkes gelsin delinin dergahına

Sessizliğin dikeni battı yüreğime...
Yüreğinizin şerefine !..

Ey Meramım,
gün batımından sonra
teşrif-i gönlüm eylesen
üfleyecek nefesin de mi yok
şu ruhuma bu gece NEY'lesen...

çok güzeldi, yüreğinize sağlık üstadım.