Gül Sandın...
Gittiğin o yollarda, gördüğün seraplara,
Tükenecek o sahte, gül sandın baharlara.
Kahkahan kalabalık, içinde pek gür çıkar,
Yalnız kalınca ruhun, kendine bir mezar kazar.
Ben bir dağ gibi durdum, sen bir yel oldun estin,
Kendi mutluluğunun, yolunu kendin kestin.
O vefasız kalbini, avutacak anlara,
Sonra yuvarlanacağın, o dipsiz isyanlara.
Ben en çok o içindeki, masum çocuğa yandım,
Oysa ben seni bir tek, özünle gerçek sandım.
Gideceğin o liman, fırtınalarla dolu,
Sen kendin seçtin bu zor, dönüşü olmayan yolu.
Şerefine kadehler, kalkacak o yerlerde,
Adın unutulacak, basit, fani dillerde.
Ne bir adres bıraktın, ne de güzel bir anı,
Ruhunu saracak o, keskin pişmanlık anı.
Zafer senin sanırsın, bu gururlu gidişle,
Kendini avuttuğun, o zehirli bitişle.
Zaman her şeyi siler, sanma bu bir teselli,
Vefasızlığın sonu, her zaman olur belli.
Sana sunduğum o taze, gülleri görmez oldun,
Yol üstünde bulduğun, bir dikeni gül sandın...
Hasan Belek
21 07 2025
Akçay
.
Kayıt Tarihi : 21.7.2025 11:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gül Sandın... Gittiğin o yollarda, gördüğün seraplara, Tükenecek o sahte, gül sandın baharlara. Kahkahan kalabalık, içinde pek gür çıkar, Yalnız kalınca ruhun, kendine bir mezar kazar.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!