Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
mayisin altisina dair.....
'kuğular kuğular
soylu kuğular
ilmik boyunlarında
dimdik dururlar '
yusuf,hüseyin,deniz.....
sizler
ölmediniz
çocuklar
dostlar
ağlasa da
düşman
gülse de
inadım inat
durdukça kainat
devindikçe
kürre-i arz
diyelim ki
misali farz
çıktınız bir uzunca yolculuğa
bekliyoruz
ve bekleyeceğiz
umut denizinin
kıyısında
ellerimiz nasırlı
yüreğimiz yaralı
bahtımız karalı
sizleri
'
inci inci dişlerinde
yanıp sönüyor ışıklar
ak kefenlerinin içinde
öyle soylu dururlar
alacağın olsun
seni şarkışla şarkışla
ağlamak yok
uğurlayacağız
düşenleri
kavgamızda
zılgıtla
alkışla
alacağın olsun
seni şarkışla şarkışla
alacağın olsun
seni gemerek gemerek
varsın bayram
etsinler
vampirler
hak sancağımızı
çiğneyerek
kanımızı emerek
alacağın olsun
seni gemerek gemerek
sana derim
ey zulüm
sana boyun
eğmektense
inim inim ´
inlemektense
hoş geldin
safalar
getirdin
derim
ölüm......
vakti yakındır
sökülecek safağın ışığında
bil cümle
cebelden
sahradan
yel gibi
eserek
koşarak
sel gibi
nehirlerden
coşarak
geleceğiz
yıkmaya
tahtını
zulmün
tarumar etmeye
payi-tahtini
zulmün
son vermeye
saltanatına
zülmün
birkez
daha
bir ölürüm
ben
bin doğarım
ben
hergün öleceksin
sen
yasadıkça
boğulacaksın
döktüğün kanda
hiç umulmadık
bir anda
dimdik karşında
türküler dilimizde
davanın sancağı
belimizde
dikileceğiz
soracağız
hesabını
birer birer
çünkü
kurtuluşun yoktur
elimizde
yusuf,hüseyin,deniz
sizler
ölmediniz
yadigar bıraktığınız
emanetiniz
yani kurtuluş
düşünüz
DEVRİM
artık nikahlımız
namusumuzdur
size de sözümüzdür
DEVRİM
aç bebelerin
çıplak yetimlerin
gözlerindeki
umut olmuştur
artık
durmak yoktur
gayri
yoktur hayrı
ağıtlar yakmanın
zamanı geçti
yas tutmanın
karalar bağlamanın
dövünüp
ağlamanın
kaç bin yıldır
tütmez
bu ocaklar?
suç bin yıldır
dolmaz
bu zindanlar?
göç bin yıldır
tükenmez
bu yollar?
aç bin yıldır
bitmez
bu kıtlıklar?
güç bin yıldır
sürer
kavgamız?
öç bin yıldır
alınir
ahimiz?
sırası değil
durmanın
keyif çatıp
dem vurmanın
işte
onlar
kavgamızın güneşi
bulunmaz
emsali
eşi
ışık aşkına
dost aşkına
inat düşmana
düşküne
körükleyip
beslediler
avestadan beri
yanan kutsal
ateşi
bu ateş
hepimize eş
bir dünya
için
örste cekicin
dövdügü
DEVRİM
ateşidir simdi
ve bize
emanettir
avuçlarıyla
prometeusun
üç oğlu
bu kutsal
emaneti
düşünmeden
ihaneti
karanlıkları
delerek
bilerek
sonu ölümdür
taşıdılar
yanarak narına
dünden bügüne
bu günden yarına
' ne hasret var gözlerinde
ne de korkusu ölümün
canlanır belleklerinde
kavgası sevdası ömrünün'
onlar
her biri
bir fidan
üç
nazlı can
ve külli
cihan
bedeli
boyunlarında
ilmik
ama dimdik
yürüdüler
ölümün üstüne
mayısın bir şafağında
neşter vuruldu
derinden
yüreğim kanadı
üç yerinden
dizlerim çözüldü
bağından
gözlerim kesildi
ferinden
heyhaaat
ki heyhaaat
yusuf,hüseyin,deniz
sizler
ölmediniz
__________________
Şiirin kime ait olduğu belli değil..
Face de, sayfasından paylaştığım arkadaşım bu cümleyi not düşmüş..
__________________
O, Ölümsüz Üç Fidanın Anısına.. Saygıyla..
