Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Aşk'ın YÂR uydusu âşık...
Eğik gezer derdi olan...başını dik tutmak zordur,
Sorup durur âşık olan...yâr'e giden hangi yol'dur.
Doğu'dan batı'ya zaman...şüphe duyan kâlp kanıyor,
Sevmeyenler paramparça...gerçekten canlar yanıyor.
Kim kimi daha çok sever...var mı ölçen bir alet'i?
Sevilmeyi bekleyenler...hiç unutmasın bir şeyi,
Kim daha fazla severmiş...var mı gören o ibre'yi?
İspat etmek isteyenler...kendi denesin sevmeyi.
Mecnun olmak yürek ister...çölde susuz kalmak da var,
Leylâ bulmak zaman ister...kaderde yok olmak da var,
Bir vefasızı seversen...direnir sevilmek kâlb'e,
Yalvarmak olur nafile...her hicran dertle dillenir.
'Seven' yolcu, 'sevilen' yol...dağ ötesi cennet hayâl
Çisil çisil yağmur sonu...gökkuşağında renk olur,
Gündüz ışık ihtimâl var...gece mi ağlar ki kâlpler?
Çimenlerin üstüne aşk...seherde gözyaşı olur.
Aşk'ın yâr uydusu âşık...döner gönül, gezer ömür,
Çölden çöle her sahne'si...yaşanılır...yaşanılır.
Kâlb'in can uydusu nefes...alır hayat, verir hayat,
Dilden dile şahane'si...anlatılır, konuşulur.
Yalnızlıkta yanar ateş...dört mevsim ömür nefesli,
Seven âşık bulur kıble...sevilen'e ne demeli.
Bir sen, bir ben, iki damla...bir yudum su'dur sevgili.
Kıble bulan varır kâlb'e...kâbe'sine imrenmeli.
Leylâ'da 'sevilmek' kader...Mecnun'da 'sevmek' yazısı...
İmkânsız'a tayin olan...Tarih'e aşk'ı yazdırır.
SEVİLEN uğrunda SEVEN...eremezse o vuslat'a
Destan olur efsane'si...yüzyıllarca anlatılır.
Ahmet Durgut
