Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Gökyüzü,
Konya Ovasında uçsuz bucaksız sanki.
Toprak taa bin metre öteden
kendine gömülü yumurtayı görecek kadar düz
ve bereketlidir..
Bahar gelmeye görsün,
Kadınlar Tuman üstü Önlüklerinde
Made in Sadık Dede bıcaklarıyla
Yemlik,çırtlık,Madımak toplar
komşu tarlalarda gün inimine dek
Herk vaktinde
Pulluk,
Karasaban,
Traktörlerle Ovanın karnı yarılır.
Yılanlar,
Fareler,
Börtü böcekler
geç kalmış bahara söverken
Leylekler, agır adımlarla hepsine meydan okur
Ayrık otlu Keseklere inat.
Koca gövdeli
gözü gagasına yakın
Ali avazlı Semahın Sultanları,
üstündeki ölüm bulutlarına aldırmadan
uçup gider Obalar üzerinden
dans edip Cem durdugu bıldır ki havzalara dogru.
Bozkırda,
egri bügrü çatısız evler
Yazın sıcagında,
Gedavet rüzgarıyla sogurken
Yamaçlarda şarap Üzümleri
kumlu yerlerde çoktaan yetmiş bile.
Bag evleri huymalık gibi
dagıtmışlar yine gece gece
Saçayagı,
Maşa,
Tencere
ve kalaysız kaplar,
kapı önüne rastgele atılmış,
kullanılmaz haldeler şimdi
Tavus babanın, Meram baglarının birinde.
Gök,içinde karardı.
Vuruyor kendine Sarı zikzaklı
uzaklara taa uzaklara iniyor.
Tumanlı kadınlar
Hedikleri naylon,kilim,çuvalla örterken
telaşe çorak dam üstlerinde oradan oraya koşuyor.
Kurumuş otlar
yagmur öncesi toz toprak hortumlar içinde
rastgle uçuşuyor Kalekışla´da.
Yagmur birden öyle indiki, gök patladı sanki
Yıldırım düştü tarladaki tek agaca..
Korkudan,
Bismillah çıktı Deli Hacca´nın Avcundaki agzından
Gözünü, Kulagını kapatıp
yere çöktü, üç kere üç kadar saydı hızlıca.
Meram baglarından,
Yagmurlara yükledigi kokuları yüregimize serpip
Hedikler üzerinden,
uzaklara giden Telli Turnalara
eli yanagında
„Aliyi seversen 3 kere dönde git“
diyerek çöke kaldı duvar dibine.
Bahtı çile yumagında hapis
eli kendine küs bir kadın.
şimdi
vakitsiz semahlara aglıyor
ince sızılı selamını
kalın sesli kuşların kanadına dolayıp
Türkü tutturdu ardından
kısık sesle dagların ardındaki hasretine
'Allı Turnam bizim ele varırsan
Şeker söyle kaymak söyle bal söyle'
Haydar Metin
