SalıncaK Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: İsmail Kızılay
Alan:   Grup:SalıncaK
Tarih: 13.07.2016 20:51
Konu: şiir

HAZİRAN GÜNEŞİ

Vurulmak bir anlık iş,
Yaşamak bin yıllar sürer,
Esaret ölümdür aslında,
Kalan kalır,
Vurulan bin dirilir!

Sanma ki konuşmaz ölüler,
Ruhları her şeye yeter,
Ey Nemrut! Ey firavun!
Berkin’i öldü mü sandın?
Berkinler var berkinler,
Ne zorbaları,ne firavunları korkuturlar!

Deniz Gezmiş demişti ki,
Beni boynumdan değil,
Ayaklarımdan asın,
Arkamdan gelecek milyonlar var,
Sen dert etme kahraman çocuk,
Rodrigo’nun konçertosunu,
Güzel günlerde çalmalarımız olacak!

Sen bulut ol,
Ben yağmur,
Çakalım şimşek gibi ey Abdo can,
İnsanlık uğruna,adelet uğruna,
Onu da alsada haziran,
Onun gönlümüzde yaşamaları var!

Bazen canın çıkar,
Sesin çıkmaz,
Can evimizden vurdun bizi,
Ey Ali İsmail korkmaz!
Bir sevda uğruna,bir aşk uğruna,
Koca bir dev oldun be kahraman!

Çok çektik kardeş çok,
Gün geldi bıçak kemiğe dayandı bak!
Hak uğruna,insanlık uğruna,
Bütün mazlumları taşıdı sırtında Ethem sarısülük!

Ey firavun,Ey Nemrut!
Ne bozgunar yaşadık biz ne bozgunlar yaşadık,
Bizi bu numalarla korkutacağını mı sandın?
Su alsa da şeklini girdiği kabın,
Biz fırtınayız,borayız ve hatta tayfun,
Bizi o kaplara sığdıramazsın!

Şu haziran varya şu haziran,
Gençlik gibi,ekmek gibi,
Su gibi hayat gibi Allah canımı alsın,
Bütün aşklar bu ay başlar bilirmisin?
Haziranda doğduk,haziranda sevdik biz,
Hilenizi,fakınızı dümeninizi haziranda kıracağız!

Büyük aşklar büyük risk taşır dedi ustam,
Herhalde böyle hasret çekmemiz bundan,
Dalıyor gözlerim,dalıyor kalbim,
İlk bahar,yaz,sonbahar,kış derken,
Kurtuluşu iple çekmelerimiz var,
Gelsin o muhteşem haziran!

Hiç keyfim yok bu günlerde,
Dokunsan ağlayacağım hani!
Dokunma yüreğime,dokunma yarama kardeş,
Kanırtır yurdun bu hal belası beni,
Fırtınalı denizler döver haince gönlümü,
Adalet tutsak olmuş neylersin?
Halim Preamateus’un zincire vurulmasından da berbat!

Çok eski çağlardan gelir,
Bu deniz kuşlarının sesi,
Ne geçim sıkıntısıdır,
Ne açlık belası dertleri,
Vatan elden çıkmak üzeredir,
Preamateus’un,Spartaküs’ün zincirleri kırmaktır işleri,
Zeus’la dır binlerce süren bu kavgaları,
Bir ölüp bin dirilmelerimiz var!

Zannetmeyin ki gücümüz tükendi,
Zannetmeyin ki yıldık usandık,
Zannetmeyin bu iş burada bitti,
Fırtınanın öncesidir halimiz bu,
Kasırgalarda,tayfunlarda görün bizi!

Onlar ki kırdılar zincirlerini,
Onlar ki çıkardılar gömülü kargılarını,
Uyumanın kimseye faydası yoktu,
Hephohistos’lar bilemişti palalarını,
Preamateus,Spartaküs yeniden canlandı,
Yakaladılar koca Zeus’u
Kaf dağına bağladılar,
Gün değişti devran değişti,
O günler bizede geldi,
Kurtuluş yarın,
Belki yarından da yakın,
Hele bir uynalaım!

Yuvasız kuş
İsmail Kızılay/Altınoluk
13.07.2016

RESİM SEÇ