Hüzün Ekspresi Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Şiirin Kızı
Alan:   Grup:Hüzün Ekspresi
Tarih: 03.09.2015 22:54
Konu: 646 KAĞIT TURNA

646 KAĞIT TURNA
Sadako Sasaki…Hiroşima’lı binlerce küçük kızdan biri.1945’de iki yaşındaymış.Yaralanmamış,hastalanmamış.Okuluna gidiyormuş güzel güzel.Yıllar geçmiş.Sadako,kentinin her gün biraz daha düzeldiğini,yeni yapılar yapıldığını görmüş.On iki yaşında iken,birden hastalanmış.Radyasyonun vücudda yarattığı onulmaz bir hastalıkmış bu.Doktorlar,uzmanlar incelemişler,kurtuluş olmadığını anlamışlar.On ikisindeki Sadako ölecek…Kendi de biliyor bunu.Ama bir Japon geleneğine göre kağıttan bin turna kuşu yapanın dileği mutlaka gerçekleşir.Sadako’ya oyalanması için bu inancı veriyor çevresi.Mektuplar alıyor bu konuda.Sadako hasta yatağında başlıyor kağıttan turna kuşu yapmaya.Ancak Sadako bin turna kuşu yapmayı başaramamış.On iki yaşındaki bir kızın,öleceğini bile bile,bin turna kuşu yaparsa ölümden kurtulacağını umut ederek,gece gündüz kağıttan kuşlar yapması.geliyor gözlerimin önüne.646.kuşun bitişi,647 nciye başlayamamak ve çekip gitmek şu hem güzel,hem de çirkin,hem yüce,hem aşağılık dünyadan.
‘’ Atom Bombası Çocukları’’ anıtının tepesinde Sadako’nun heykeli var.Omuzunda bin turna kuşu.5 Mayıs 1958’de dikilmiş bu anıt.Öğrenciler toplamışlar parayı.Öğrenciler gelmiş çalışmışlar.Anıt üç ayak üzerine dikili.Ortasındaki boşlukta binlerce kağıttan turna.Japonya’nın her köşesinden,dünyanın çeşitli ülkelerinden gönderilmiş bu kağıt kuş şeritler.Birkaçını elledim,kimi çikolata kağıdından,kimi karamela kağıdından,kimi çiklet kağıdından.Çocuklar. kağıt diye ellerine ne geçmişse kıvırmış,turna kuşu yapmışlar.Hepsi Sadako’nun anısı için.Bir daha atom savaşı olmasın diye.Sadako’lar ölmesin diye….

SADAKO SASAKİ’NİN ANISINA

göremedim göreceklerimi ben
yaşamadım
haksa ölüm yaşayanlara
kuşları dinleyemedim henüz
koklayamadım bütün çiçekleri
uyanamadım bayram sabahlarına
ne babamın elini öpebildim
ne de öpüldü elim
söylenmemiş bir şarkıyım ben
yazılmamış bir şiir
çizilmemiş bir tablo
dalına bülbül konmamış gülüm
çocuk elimden çekerek beni
nereye sürüklüyorsun ölüm

yalnızca bir anım olsun istiyorum
içilmiş bir yudum
berrak su
doyamasam da tadacağım bir sevgi
bir mutluluk uykusu
gözlerimi yaşartacak bir acı
yürekten çekebileceğim bir ah
tanrıya hesabını vereceğim
insansı bir günah olsun
bırak yakamı ölüm
bırak n’olursun
ve
ne kadar sağırdı gökler
ne kadar duygusuzdu yer
bin turna kuşu yapmak
ne kadar zormuş meğer
kolay olan bir düğmeye basmaksa
kolay olan bomba bomba yağmaksa
kolay olan bebe cana kıymaksa
ardından ağlamayacağım küçüğüm
durduracağım saati günü ayı
kabrine taşıyıp yaşayamadığın dünyayı
tamamlayacağım
eninde sonunda
kağıttan bin turnayı.

RESİM SEÇ