Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
BULUŞTUĞUMUZ YERDE ÇOK BEKLEDİM 2
O gün Vasil meyhanesini erken açmıştı,
İlk müşterisi de benim anladın mı?
Dedi Vasil hayrola!
Ne işin var bu vakitte meyhanede?
Karga bokunu yemedi daha!
Dedim sorma Vasil,
Çok efkarlıyım çok,
Bu günlerde işler ters gidiyor benim!
Bir de sevda var başta,
Hele bir tek atayım,
Sonra sen sor,
Ben tek tek anlatayım sana!
İşte bardak,işte metelik,
İlk kadehi sen koyuver gitsin be usta!
Çivi çiviyi söker derler,
Bu dünyada rahat huzur yok,
Seversin kabahat,sevmezsin kabahat,
Ayrılık sere düştü ne yapsın bu garip?
İsmo kumsalda yalnız kaldı,
Serçeler bile yanına gelmez oldu,
Atılacak mısır taneleride yok,
Kapacak serçe de anasını satayım,
Bu gün dalgalar kıyıyı sert dövüyor,
Bize sual sorma gibi halleri var!
Nereye baksam huzursuzluk,
Nereye dönsem sıkıntı,
Nereye baksam elem keder,
Şimdi kavga edecek biride yok,
Göz görmüş gönül sevmiş bir kere,
Gönül illada seni görmek ister !
Dün yine masama iki çay koydum,
Seninki duruyordu,
Benimki devrildi,
Elimi yaktı aldırmadım,
Çünkü hasretin daha çok yakıyordu gülüm!
Sakarsın derdin hep bana,
Evet sakarım!
Yokluğunda daha da beter oldum,
Elinden bir şey gelmeyen adamın da biriyim,
Sevmekten başka be gülüm!
Ah be akılsız kafa!
Ah be aptal ismo!
Sana mı kaldı ?
Gülleri menekşeleri sevmek,
Kedi ile köpekle konuşmak,
Seçeleri yemlemek,
Sevda çekmek!
Derlerki sen garip bir çingenesin,
Kakmalı zurna senin neyine ,
Şimdi aşk barlarda diskoteklerde,
Vur çatlasın çal oynasın be!
Sen de onlardan olsan ya ne olurdu?
Seninki kafasızlık İsmo oğlum be!
Binlerce top kağıtlara yazdım sıkıntılarımı,
Binlerce insana söyledim derdimi,
Lakin ne okuyan ne dinleyen oldu beni,
Herkes kendi sıkıntısını kendi çekiyor,
Herkes yapayalnız be bu dünya da,
Senin anlayacağın,
Haldena nlayan bir tek rakı var!
Herkes hem kör hem sağır birbirine!
Seni düşlemiştim dün yine düşümde,
Akşam üstleri kadar çok güzeldin gözümde,
Karanlığa kadar oturdum bankta,
Buluştuğumuz yerde çok bekledim seni,
Beklemek ki ne beklemekti,
Gelmedin be gelmedin!
Elleri koynunda bıraktın beni be!
Sirke satan yüzümü aldım çıktım,
El ele dolaştığımız sokaklarda dolaştım,
Sokak lambaları henüz yanmıştı,
İnsanlar şen şakrak geçiyordu,
Bir sokağın köpekler bir de ben kimsesizdim!
Bir gün daha geçti aha anasını satayım,
Meğer ne de çok acımazsızmış zaman dediğin,
Bir de onu en iyi ilaç derlerdi,
Halt etmiş söyleyen,
Yalncıdır yalancı bunu diyen,
Bir de acıyı çekene sorsanız ya,
Öyle sıkıntılardayım ki,
Öyle de darlardayım hani!’
Kabir azabı çeker gibi çaresizim,
Benim halimden ancak sevdalılar anlar,
Bir yaz yağmuru değil sevmek,
Yüreğinin yanmısıdır,,
İçinin örtülmesidir be gülüm!
Bir şişe rakı,
Bir şişe hasret,
Rakının tesiri yok,
Hasretin daha çarpıcı ekmek kuran çarpsın,
Meğer ne zormuş,
Sevip sevip de ayrılmak!
Kaderi biz mi yazdık?
Acı çekmeyi biz mi istedik?
Ah be oğlum,ah be İsmo!
Yazgıcı ile hep aram açıktı,
Çaresiz çekeceksin,
Sızlanmaya gerek yok!
Yuvasız kuş
İsmail kızılay/Edremit
01.07.2014