Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
SEVDİM SENİN ÇATIK KAŞLARINI
Saat bir,
İsmo ayakta!
Saat iki,
İsmo bir üç nöbetinde!
Saat üç,
İsmo hala ayakta!
Saat dört,beş,
İsmo da hala uyku yok!
Saat altı,yedi,
Ne nöbetmiş be,
Sanki ifaiye eri gibi!
Örümcek ağına takılmış,
Kelebek gibiyim!
Unut demek kolay!
Aşkın gözü kör,
Kulağı sağır!
Hele bir sevdalara düşmeye gör!
Dünya dururda,
Kimse olmaz umurunda!
Çivisi çıkmış dünyanın!
Kopacak fırtınalar var!
Küsme gönül küsme!
Daha çekecek,
Çok çilemiz var!
Her akaşam,
Zifiri karanlıklar!
Bin darağacı kurar,
Ve bin defa sallanırım!
Ses yok!
Haber yok!
Sende aşk,
Taksit taksit!
Fakat işkence hesabın nakit!
Bir kayboldun mu,
Bul bulabilirsen,
Fizandan ses gelir,
Senden haber gelmez!
Ya sabır deyince,
Yükselir çıta!
Atla atlayabilirsen,
Kol kırık!
Bacak kırık!
Kaç hasret yangınını söndürdüm!
Kirpiklerime inen yağmurda!
Sabır zincirleri bile dayanamadı!
Ah çekmelerimin darbelerime!
Bana diyorsun ki,
Yamacımdan gitmiyorsun!
Sevi dallarına,
Ökse sürmüşssün gülüm!
Gel kop kapabilirsen!
Demesi kolay,
Yapması kolay mı?
Kaderim de,
Kırk düğüm var!
Yollarımızda,
Diken var taş var!
Her düğümü çözebildimde,
Kırkbirincide sorun var!
Sevdiğim şüphen olmasın!
Çıkrıkta bükülmüş,
İki lif gibiyiz!
Dolanmışık,
Sarmaşıklar gibi!
Destina denen yazgımız var!
Kaçsanda kurtuluş yok!
Kaçmasanda!
Yazılmış bir kere,
Yaşanacak bu aşk!
Sevdim senin,
Çatık kaşlarını!
Hele hele,
Osmanlı duruşunu!
Sevdim senin,
Sert bakışlarının altında ki,
İpek gibi,
Kadife gibi,
Yumuşacık yüreğini!
Yuvasız kuş
İsmail Kızılay/Edremit
28.07.2013
