Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
BİZ ÜÇ KİŞİYDİK
Cepler delik,
Paralar bozuk,
Ne kaybettiğimize üzülür,
Ne bulduğumuzda sevinirdik,
Şimdiki paralar bütünlük ama,
İnsanları bozuk!
Parayla pulla işimiz olmazdı,
Dokuz dağ aşırı sağdıcımızdan,
Bir selam,bir sabaha,
Neyimiz varsa,neyimiz yoksa,
Gönderirdik!
Senet sepet te istemezdik!
Şimdi ayıyı muhtar,
Tilkiyi de kümese muhtar yaptık!
Gayri tavuk ile armudu,
Rüyalarda görür olduk!
Dervişe sormuşlar,
Hayatta en zor olan şey nedir?
Demiş sözdür!
Anlatması zor,anlaması da zor!
Şimdi ki sakallıların her sözü yamuk birader,
Kime inanırsın?
Dudaklar yalan söyler,
Gözler asla!
Sözünün dinlediğin adamın,
Gözlerine bakın,
Gözlerini kaçırıyorsa,
Boşuna dinlemeyin!
Birini tanımak istiyorsan,
Ya yola gidin,
Ya da yemek yiyin,
Ne olduğunu,
Hemencecik anlarsın!
Rakı masası,
Nikah masası gibir,
Herkesle oturmayın!
Sizi hiç sayanı,
Sizde yok sayın!
Sevgi güzel şey ama,
Dilde değil,
Yürekte olursa,
Sizi yalansız seveni,
Sizde misli misli sevin!
Eğer rakı kadehinden önce,
Gözlerin doluyorsa,
Durum feciattır!
Demek ki,
Hasret ağır basmıştır,
Boşalmak için ağlayın gitsin!
Eğer bir gün,
Yüreğine hüzün basarsa,
Beni ara,
Ben ilacın olurum!
Biz adamlığı,
Mahalle delikanlığından öğrendik,
Şimdiye kadar kimseyi,
Yolda bıraktığımızı,
Tarih yazmamıştır!
Biz üç kişiydik!
Kara Muharremin Sabahattin,
Muhacır oğlu Fahrettin,
Ve ben Halil Efenin İsmail!
Bir cigarayı iç kişi içerdik,
Bir şişe şarabı üçümüz diplerdik!
Her şeyi paylaşırdık,
Ama ayrı ayrı kızları severdik!
Ah yanağı benli kahküllü kız!
Nasıl da yaktın beni Allahsız,
Şimdi rahatmısın?
Yuvasız kuş
İsmail Kızılay/Altınoluk
24.12.2016