' Ahmed Hulusi ' Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Kenan Kazancı
Alan:   Grup:' Ahmed Hulusi '
Tarih: 01.09.2017 09:37
Konu: mutlu bayramlar dostlar

Göksel Doğrul‘dan nefis bir anlatım..
‘Hakikat bilgileri ile 43 yaşımda “Hüseyin Uysal” hocam ile tanıştım. Şu AN 50 yaşındayım. Ancak geçmişimde bu konularla ilgili hiçbir alt yapım yoktu, anlattıklarından sonra “kıyametim” koptu. Çünkü itiraz edebileceğim hiçbir şey yoktu,
sadece ne yapmam gerek dediğimi hatırlıyorum;
“uyanman” lazım dedi..
Uyku uyanıklılık nedir bilmezdim
Tasavvufu lise yıllarımda “yunus’un” şiirlerinden duymuştum
Yunus’un..Gazali’nin fuzulinin sÖZlerini bize hece ölçüsü olarak öğretirler ve bunlardan sınav yaparlardı o zaman..
O kadar yabancıydım ki kavramlara yada sözlere
adeta yabancı bir memlekette yeni bir lisan öğrenmeye çalışan biri gibi hissediyordum kendimi..
tasavvufi terimleri öğrenmek için gece gündüz uğraşıyordum
hocamın yanından hiç ayrılmıyordum
gece gündüz videolar kitaplar sohbetler derken artık yeni bir dün/ya daydım..
ancak inandığım en önemli şey
“farkındalık” ve her şeyin kaynağı OL’AN düşüncelerdi
OSHO KRİŞNA ECHART TOLE gibi yazarların kitaplarını okudukça daha kolay algılıyordum olayı ve hocamın KUR’AN ile anlattıklarını dinledikçe bağlantılar kendiliğinden oluşuyordu..
hocamda tüm yazarlarda aynı şeyi söylüyorlardı
“susmak” neydi bu susmak..zihnin susmasından bahsediyorlardı
tolenin kitabında zihnin içindeki düşünceleri sürekli ve kesintisiz izlemenin zamanla düşünceleri durduracağını öğrendiğim AN’dan sonra sürekli zihnimin içinde gözlemci olmaya başladım..
çok yorucu olmasına rağmen..düşüncenin çıktığı ilk AN’ı bile yakalamaya başlamıştım bir kedi misali..düşünceyi fark ettiğim AN’da düşünce yok oluyordu..ancak farkındalığımı kaybettiğimde tekrar var oluyordu..yıllarca bu farkındalığımı korumak için uğraştım ve sonunda artık gece yatağımda uyurken bile kendimin farkında olarak uyuyordum..aslında “uyumuyordum”..
inanmıştım bir kere..çünkü araştırdıkça kendimin ne olmadığını anlıyor..gelen bilgileri içselleştirmek için uğraşıyordum..
açtım ve zihnim suya doymak isteyen toprak misali tüm bilgileri yutuyordu..çünkü benim “tek” şansım buydu..artık daimi “huzur” istiyordum tüm yaşamımda..inişli çıkışlı yaşam döngüsünden çok yorulmuştum ve kendimi hırpalanmış haksızlığa uğramış ve artık yaşam ile uğraşacak güçte olmadığımın farkındaydım..
hocam halime güler..hepsi bir gün bitecek der
yaşadıkların sadece bir rüya der geçerdi..
abi nasıl bir rüya bu..kabus dolu dediğimde ne fark eder iyi yada kabuslu ikisi de rüya uyanınca hiçbir şeyin kalmayacak ve her şeyi unutacaksın derdi..
bunları niçin anlattım..yeni başlayanlara mesajım şu
inanıyorsanız yılmayın..bundan değerli hiçbir şey olamaz yaşamınızda ilk defa doğru yerdesiniz..yaşamınızın sizi buraya ve bu kapıya getirmesi aslında sizlere lütuftur..çünkü buradan sonra artık uyanış vardır..aynı okul gibidir..bir gün sadece başladığınız arayış AN’ını ve uyandığınız AN’ı hatırlayacaksınız
arada yaşadıklarınız en derinlerinizde her şey gibi birer AN’ı olarak kalacak..
elbet zor günleriniz olacak..kimse size altın tepside bir şeyler ikram etmeyecek..azminiz ve ne kadar çok istediğiniz en önemli özelliğiniz olacaktır..kararlı olmak ve asla pes etmemek sizin en önemli sınavınızdır..çünkü elde etmeye çalıştığınız şey için “her şeyi gÖZe almak” gerçek AŞK’a düşenler içindir
içinizde böyle AŞK’a sahip OL’AN’lar için yol sizi ispata davet edecektir..ne kadar AŞK ile dolusun..bunu sende görmek isteyecektir..’

yalkın tuncay

RESİM SEÇ