Tembelim bugünde her zamanki gibi!
Yormayın hayaller rüzgara kapılıp gidin.
Rahatsız edip durmayın bir daha beni,
Bırakın anlamlı yalnızlığımla dingin dingin.
Dolaşıp durmayın üzerimde gri bulutlar,
Değişmez önyargılarım bunu böyle bilin!
..
- Titanik gemisinin bacaları hangi renkteydi...?
1. Beyaz
2. Siyah ve Turuncu
3. Gri
4. Siyah ve Beyaz
5. Beyaz ve Turuncu
..
Ne çok gererdin gri bulutlarını nisan
Kederin mi var, derdin ne senin nisan
Benim gözlerim yağıyor senin yüzünden bak
Neden göklerin açık
Belli ki felek takmış sana da
Sen yağmur ayısın nisan
Bulutların yok, yağmıyorsun...
..
bir sabah.? ? ?
günü selamladık
12 09 980
ne canlar giti o güne
ne canlar döndü o günden
selamladık hayatı
hiç görmediğimiz pencerelerden
..
MAVİ
Mavi kaplamış her yanı
Ortalık alabildiğince mavi
Toprak mavi kokuyor
Çocuklar mavi görüyor
Mavi duyuyor, mavi yaşıyor.
..
Siyah =Umut
Kırmızı =Kalp
Yeşil =Sır
Sarı =Güneş
Mavi =Deniz
Beyaz =Sevgili
Mor =Öte
..
Kirli gri torbada bir piyango umudu
Baktık ki “kral çıplak”
Basbayağı Nü…
Gözlerinde mil “şükür”
Nil demedim unutma.
..
En iyi sonbaharda intihar edilir
Bu işin de bir takvimi var
Ölmenin de
Bekliyorum yılın o gri aylarını
Avdan dönen balıkçıları bekliyorum
Elleri boş
..
simsiyah eldivenlerim vardı benim..
ellerimin sığınağı..
belki de ruhuma ördüğüm duvardı..
dokunmak istemiyordum sana..
dokunmak üşütüyordu beni..
sessizlik ağır bir taş oldu,sularıma düştü..
oyunlar vardı,çocuk oldum çıktım..
..
İnsanların hem kul hemde tanrıyı oynadığı zamanlardan,
kor gibi hecelerin gri demirleri erittiği biliginin çetesizliğinde hınzır insan,
yalanın ve sahtekarlığın balyoz ağırlığında ki telaşları ve üç rengin hegemonyası ve gülünç ölümlerin bile korktuğu insan ve yüreğinde ki habis ihtiras kimliksiz bir kurşunun tanrısı,
gecenin yabani hayvan sesinin en masum hali yamayamlığın narin baldıranlığı ve tüm hoşnutsuzların kaçakçı sevdası ve,
bilimin hırçın zehri tanrıların çaresizliği paranın, gücün, aşkın, ihtirasın ve insanın....
Döl yatağının vıcık vıcık temizliği ve bebek sümüğünün sessizliği kadar ayıklasak rüyalarını insanın, gösterişsiz tabutlarında akşam gezmelerine çıkmadan ve soğuk kuru bir parıltının patırtısına maruz kalmadan...
..
Sana benden hikayeler kalacak yazılmamış
Bir tek sen okuyacaksın, herkes bilecek bunu
Bir tek sen yanacaksın için için, elalem gülerken
Hiç bir fayda etmeyecek, gözyaşların içine akarken.
Benden sana tebessümlerim kalacak, yanağın buruk
Pembe şafakların olmayacak, her uyandığında gri
..
açma artık her geçen anılar başka yara
anarsın bakarak sararmış fotoğraflara
hayat ki zaten siyah,hatta gri, beyazdır
gerisini toplarsan koca ömür birazdır....
Zaman erimede fasıllar geçmede dem dem
Ömür içinde hayat kendimle mücadelem...
..
Susamış nice sevdalar solup, bir bir ölüyor
Aşkların umurunda mı sanki şu bedenler?
Yanmadan küle dönmüş, çöllerde savruluyor
Kumtanelerini andırır sanki güz gibi renginde.
Kaç sevgili bilir ardına bakmadan sevildiğini?
Bilir mi ki, nice canların nasıl yanıp kavrulduğunu?
..
İsterdim ki yağmur sonrası düş aklıma,
yağmur zamanı değil.
Gökkuşağı renklerinde görmek vardı seni,
hüzün taşıyan gri bulutlarda değil.
Şimdi, en yoğun hisler çakıyor içimde.
Gök yarıldı sevgilim, kalbim yarıldı.
Ve kim bilir sen şimdi kimin kalbine düştün...
..
Senin göreceklerin var,
Biraz gri, biraz beyaz.
Benim mevsimlerin var,
Her zaman kış ve ayaz.
Senin özleyenlerin var,
..
Küçük bir çocuk gülümsemeye çalışıyor siyahın avucunda.Yalnızlığını,açlıkla süsleyen.Bir avuç mutluluk için beyazlığından vazgeçen..
Karamsarlığını beyazdan renk çalan gülüşlerine tutsak eden.
Ağlayışları renksiz,göz çukurları çizgisiz,çığlıkları sessiz.
Yalnızlığını açlıkla terbiye eden.Beyazlar içinde,gri gözyaşlarıyla bedenini perdelerken siyah motifler oluşturan,
Küçük bir çocuk gülümsemeye çalışıyor,açlığı öne sürerek unutmayı başarabilen..
..
saçları kınalı gözleri kahverengi
kolunda gri saat tırnakları ojeli
siyah saçları belinde inci gibi dişleri
nefes aldıkça iyi ki doğmuş diyorum.
üzerinde pembe gömleği altında mor eteği
siyah topuklu ayakkabısı elinde siyah telefonu
..
Fırtınalı Havalar
Fırtınalı havalarda bulutlar toplanır
Gökler gri renkle boyanmıştır
Hadi güzel bayanlar ilahi söylesin
Melek kanatlarını göstersin
Sonra çok çok uzaklara uçsunlar..
..
Yine gün gri bakıyor gökten
Lakin içten bir mutluluk kaplı ama içten
Elimde yine o çiçek
Yüreğimde yine o hüzün bakışlı sen
Döndümde maziye ki ne acılar saklı
Aktı, içimden yine bilinmeyen düşler aktı
..
Kendini arıyorsun diyelim. İlk bakacağın yer neresi olur? kitaplıkta olabilir misin? yazılan her bir sözde kendini çıkarttığın ve seni anlattığını düşündüğün paragraflar arasında, yok musun? ya dolabında hani o kadar kıyafet arasında saklanmış olabilir misin? siyah, beyaz, gri, mor, mavi hangi renktesin hangi askıda asılı kalmışsın apansız...
Pencereden dışarı sarkmış olabilir misin? kendinden kaçmak için dışarı atmıştın hani orada bir yerlerde görebildin mi kendini? Dinlediğin müzikte misin yoksa? bu parça beni anlatıyor dediğin... Peki o parça bittiğinde ne yapıyorsun bitiyor musun? yoksa başa sarıp hep seni anlatmasını mı dinliyorsun.
Kendini aramaya devam ediyor musun? şu televizyonda dönen kliplerde, dizilerde, haberlerde misin? renkli ve son hızla kayıp gidiyor musun resimler arasında.
Kendini KENDİNDE BULMAYI denedin mi hiç? Sahi ne istersin, ne bulursun kendinde. Vicdanın yakıyor mu tenini, gözlerin ateş haline dönüşüp boğuyor mu boğazını, gülümsemen sarıyor mu tüm varlığını. dokunabiliyor musun kendine en uzun ve en sessiz. izleyebiliyor musun adımlarını ve senden gidenleri.
..