Tepeden tırnağa kendimim; bana yakıştığı şekilde çürük bir diş gibi yaşıyorum. Gidenin arkasından asla su dökmedim. Acımı bilen bilir.
Bir çığlık gibi yırtarım gecenin kanatlarını!
-Yanılıyorsunuz! Bunun için hiç üzgün değilim.
İçim cinayet mahalli...
Bir maktul orgazmik tutkuyla sevilebilir elbette ve elbette katiller de romantiktir.
Tepeden tırnağa kendimim. Bir emre itaat eder gibi seni sevdim.
İçime atılan derinlemesine bir pastın, o son saniyede doksana çakılmış vole. Savunmamı ekarte eder gülüşün. Ben seni sevmeler kulübüyüm. Aşk bir kaybediş hikayesi yazar ikimize; bir kaybolma masumiyetiyle süsler galibiyetini.
Aldırmıyorum!
Herkesin aldığı yenilgiyle dudakları titrer ve kaybedişler de kış günleri dişlerimizin birbirine çakıştığı bir mekanizmadır.
..bu dünyada herkes kazanacak değil ya!
Aşk değil midir zaten bir mavilik uğruna kasıp kavuran?
Ben aşkın alın akıyım; ölümle yayılırım.
-Fakat sevgilim beni bunun için suçlama sakın!
Yağmur altı güzelliğiydi gözlerin ve beni ıslatmasıydı asıl marifeti. Gözyaşlarını içip içip dirilirim içimde bunu bilesin:
Nihayetinde,
sen beni katil ilan edersin, ben iki elim kanda da olsa seni severim.
Mehmet Hanifi İmrak
Kayıt Tarihi : 11.2.2019 02:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!