Görünen dünyamızda güya işler tıkırında sanırsın
Hesap sorulamaz doğan günün üstündeki yelpazeye
Yalpalamaz seken kurşunun hedefe uzanan menzili
Görkemli mabetleri andırır kâşanelerdeki hayatın renkleri
Sensiz kımıldamaz yaprağın damarlarında dolaşan iksir
Çok kere anlamlı kıldığımız hayat bize merhaba demez
Gülümsemez ölümün taze çiçeğinde solan son nefesimiz
-l-
'yok olmak üzere çıktığım koşuda
h e r - m o l a d a
bana su veren biridir sevgili
öpmeye / sevmeye
Devamını Oku
'yok olmak üzere çıktığım koşuda
h e r - m o l a d a
bana su veren biridir sevgili
öpmeye / sevmeye
Eğer üzerine bastığım toprak bir ses vermeyecekse bir gün bana
Kahrıma ram olamam inandığım adaletin tecellisi gülmeyecekse bahtıma.
engin gönlüne,anlamlı dizelerine
gönül dolusu teşekkürler..
Eğer üzerine bastığım toprak bir ses vermeyecekse bir gün bana
Kahrıma ram olamam inandığım adaletin tecellisi gülmeyecekse bahtıma.
engin gönlüne,anlamlı dizelerine
gönül dolusu teşekkürler..
Rengimin kızgın ateşle dağlanmış mührü ele veriyor yaftamın anlamını
Ben emanet bir hayatın renklerini taşımışım alabildiğine yarınlara
Sessizce saklardım ezberimde tutamadığım insanlığımın mağlup kahrını
Eğer üzerine bastığım toprak bir ses vermeyecekse bir gün bana
Kahrıma ram olamam inandığım adaletin tecellisi gülmeyecekse bahtıma.
özünüze yüreğinize sağlık,hocam tek kelimeyle güzel bir şiir ,böyle bir konuyu şiire dökmenizden dolayı sizi takdir ediyorum.duygular iyi analiz edilmiş.her ne kadar dışları parlıyor gibi gözüksede içlerinin karartısı gözlerine bir perde gibi oturanların görünen dünyası ne kadar şafşatalı,mükemmelmiş gibi gözüksede....bilinmezki o mükemelliyetliğin arkasında kuru ekmek pahasına,hayatını onu satın alan efendisine ait, ölene dek emrine amede bir şekilde idame etmeye çalışan,sırf dışının nakışından dolayı yaftalanmış bir el var...oysaki görünen dünya her daim aldatıcı olmuşdur.arka planda ne işler olmaktadır ama bu sadece görebilene mahsusdur.aynı sırf dışının renginden dolayı ikinci sınıf insan muamelesi gören zenci gibi ama bilinmezki içinde ne inci mercanlar var (hangi buluşun mucidi,hangi ideolojinin başrol oyuncusu,ve belkide milyonları peşinden sürükleyecek bir aydın..)dimi ama.keşfedemeyenlerin sözüm ona gözüken dünyası varsın yeri dibine batsın.söylenecek çok söz var ama konuşdukça yüreğim sızlıyor.Kaleminiz dert görmesin Muhabbetle...
Şiirin felsefi derinliği çok güzeldi. Hikaye bölümünde yazılanlar ise, okunması gerekenler. Teşekkürler
herzamanki gibi sizi ayakta alkışlayarak tebrik ediyorum.sevgili abicim,bu ilhamı nereden alıyorsunuz.emeginiz büyük.büyük bir zevkle okudum şiirinizi ve araştırmanızı.şiirlerinizi her okudugumda çok heyecanlanıyor bir o kadarda büyük haz alarak okuyorum.ellerinize,güzel yüreginize saglık.tam puan...
bayağı bir bilgilendim sayenizde.
emeğiniz ve çalışmanızı kutlarım.
Önemli konulara değinmişsiniz İbrahim Bey.İşte sanatçı duyarlılığı.Gönlünüze sağlık.
çalışmanızı okurken çocukluğumuzda seyrettiğimiz
KUNTA KİNTE nin dizisi aklıma geldi
onurlu bir insan olarak baş kaldırmıştı sizde hatırlarsınız elbette
sözde gelişmiş ülkeler o yıllarda köle ticareti yaparlardı bu gün ise sömürüye farklı şekilde devam ediyorlar
bu gün türkiye çine bazı madenleri satarken bu ticarette hiç alakası olmayan amerika bizim ülkemizden daha fazla para kazanıyor emin olun aslında ne alakası var değilmi ama öyle işte
harika ve akedemik çalışmanızıkutluyorum 10 puan
AKÇAYA SELAM
EMEK VERİLMİŞ DEĞERLİ BİR ÇALIŞMA...TEBRİKLER ÜSTADIM...
KALEMİNİZ DAİM OLSUN SAYGILAR...
Pan islavizm hareketinin dünyaya gönderdiği misyonerler, her kılıkta sömürmeye başladıkları halkları hristiyanlaştırmaya çalıştılar. Onların kendi lisanlarını unutturmaya, kültürlerini yok etmeye uğraştılar. Başardılar da . 2. Abdülhamit bu tehlikeyi savuşturmak için pan islamizim harekatı başlattı ve dünyanın 4 bir yanına akıncılarını yolladı. İçimizdeki hainlerin dış şer odaklarıyla yaptıkları güç birliğinin neticesi hal edildi. Bu gün Pakistan, Japonya gibi ülkeler Türk dostu ise bunun sebebi ulu Hakan'ın ektiği tohumların tutmasıdır. Bu harekatı bugün Türk okulları projesi ile Hocaefendi yürütüyor ve karalama kampanyası ile vatan haini ilan ediliyor. Ama önemli değil. Çünkü tohumlar çiçeğe döndü ve meyvelerini yiyeceğimiz zaman ise çok yakın. Batı neden bu asrın Türk asrı olacağını söylüyor. Zira tesbitlerini çoktan yapmışlar. Afrikanın da ağaracağı günler adanmış hayatlarla yağan nurların sayesinde inşallah uzak değil.
Şiirinizi tam puanımla kutluyor yüreğinize sevgilerimi gönderiyorum Üstadım.
MADALYONUN ARKA YÜZÜ
Feryadını duydum çok uzaklardan
Kara kıtanın açmayan tomurcuğu
Kara bahtlı masum çiçeğim
Kısılmış olsa da zalim açlıktan
Tanıdık kokularla taşıdı sesini rüzgar
Yangın yerine dönüverdi yüreğim
Kulak zarım yırtıldı bu sitemli çığlıktan
Bahar görmemiş mahzun bakışın
Çivilendi buz kesmiş ayazlarıma
Yüzyıllardır sebildir gözyaşın
Özgür efendinin hoyratlığında
Esir pazarlarında hayvan misali
Zincire vurulup kamçılar yedin
Sırtında onmaz yaralar açtı
Paylaşamadığın gam yüklerin
Doğmamış bebelerin geleceği çalındı
Gelinlik kızların gül kokulu bağrından
Amberli rüyalardan göçtü hayaller
Ay düştü çöle yüzüstü kapaklandı
Buğulu gözlerdeki umut salıncağından
Güneşini söndürdü batılı beyaz eller
Görmeyen göz anlamaz ki meramdan
Kaderinle kavrulup kıpkırmızı yanıyorsun
Kabuğu düşmemiş yürek yaramdan
Oluk oluk akarak delice kanıyorsun
Hain akbabalar mazlum tepende döner
Sana uzanamazsam ben yaşayan bir leşim
Bilirim sefaletten yaşam ışığın söner
Beni affet ne olur zenci kardeşim
Mücella Pakdemir
Bu şiir ile ilgili 127 tane yorum bulunmakta