Gönlüme sitemlerim. Şiiri - Aydın Sevgi

1.

Bir dilberin ardı sıra koşturdun.
Dide-i giryâna düşürdün gönül.
Lal-ü kehribara akıp çosturdun.
Aşkın ateşinde pişirdin gönül.
*
Bir nefes istedin sevdaya dair,
Bir gönül köşkünde ebedi zâir.
Bundan öte ne ister ki bir şâir.
Firakın dağından aşırdın gönül.
*
Sevmek zordur amma ayrılık ölüm.
Gönülden sevene benzersiz zulüm.
Sen hiç dikensiz gül gördün mü gülüm.
Keder ırmağından taşırdın gönül.
*
Aklım ile kalbim münazarada.
Sevda nerde kaldı bu manzarada.
Fısıldayıp bir iki söz arada,
Aşka düşürmeyi başardın gönül.
*
Bire bin katmayı pek de seversin.
İşine gelince pek de översin.
Gelmeyince dırdırınla döversin.
İçimi iyice şişirdin gönül.
*
Ne durdan anlarsın ne de duraktan.
Gözünü hiç sakınmazsın budaktan.
Buse isteyip gamzeli yanaktan.
Çağlayanlar gibi coşardın gönül.
*
Hey gidi şu deli divane gönlüm.
Aşk narında dönen pervâne gönlüm.
Türküsü dillerde bigâne gönlüm.
Eğriyi doğruyu şaşırdın gönül.
*
Yeter deyip de yapsan gereğini.
Unu eleyip assan eleğini.
Kırsan ömrünün çarkı feleğini.
Hakikat yolunda koşardın gönül.
*
Neyse, şimdilik sana sözüm bi dur.
İster nasihat say istersen kudur.
Gayrı uzun lafın kısası şudur.
Sevmeyi bilseydin yaşardın gönül.

2.

Yine neler kurarsın anlat bana.
Gelip Aşk otağıma çöken gönül.
Beni niye yorarsın anlat bana.
Ey bu derdi cefayı çeken gönül.
*
Sende bilirsin ki burası handır.
Ebediyyet içün bir imtihandır.
Surun ucundaki fani cihandır.
Ahirini narıyla yakan gönül.
*
Bir ömür cihana baş kaldırırsın.
Arzunu vaveylaya daldırırsın.
Hep senin olmayana saldırırsın.
İş işten geçende yaş döken gönül.
*
Önünü ardını hiç düşünmezsin.
Malayaniden hiç mi üşenmezsin.
Neden iman nurunu kuşanmazsın.
Her nasihate dudak büken gönül.
*
Şimdi kaç bakalım ne bulacaksın.
En sonunda sözüme geleceksin.
Sonunda ağlayan sen olacaksın.
Gümbür gümbür cefaya akan gönül.
*
Ne durdan anlarsın ne duraktan.
Gözünü esirgemezsin budaktan.
Haberin yok gibisin son duraktan.
Hep nefsinin sözüne bakan gönül.
*
Yeter gayrı, biraz sekînet lazım.
Haseneden yana meziyet lazım.
Ahiret yurduna hamiyet lazım.
Saadet yerine gam eken gönül.