Bir yolcuyum, menzilimi sormuşum,
Gönül denen bu han içre durmuşum,
İki sesle her gece yoğrulmuşum,
Biri "haydi", biri "geri dön" diyor.
Biri der ki: "Dünya fani bir pazar,
Aldanma ki ecel peşinden gezer,
Nefsin atı her an toprağı kazar,"
Şeytan tuzak kurmuş, "ayağın kayar."
Öbür ses der: "Sabret, bu yol O'nadır,
Her dikenin sonu bir gülşenadır,
Yandıkça ruh, arşa doğru kanattır,"
"Korkma" diyor, "sahibin seni kollar."
Gâh zakkumun gölgesinde kalmışım,
Gâh bir zeytin dalına tutunmuşum,
Gözyaşımla abdestimi almışım,
Secdem O'na, duam O'na varıyor.
Bazen ümit yelkenimi şişirir,
Bazen bir fırtına beni aşırır,
Kalbim bu savaşta aklı şaşırır,
Yine de pusulam O'nu gösterir.
Anladım ki bu yol varmak değilmiş,
Bu yolda O'nunla olmak her şeymiş,
Ruh O'nun ateşiyle pişmeliymiş,
Hamdım, piştim, şimdi "O"na gidiyor...
Hasan Belek
11 Ekim 25-Akçay
Hasan Belek 2
Kayıt Tarihi : 11.10.2025 21:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
O'na ait olanı dikkate almalı,
Yolu, yolun
Sözü emir olmalı,
İşte o zaman "erer", pişer insan...
Tebrikler Hasan Bey..
Teşekkür ederim değerli hocam
Kut ve mut dolu gün dilerim muhterem hocam.
Şiiri ve hocamı kutlarım...
Teşekkür ederim ?? Selam ve saygılar
TÜM YORUMLAR (4)