Gönül kapısı, bir kilit.
Zorlanmaz ki bu denli.
Kimsenin kalbine, zorla girmem.
Seviyorsa, kapı açılır kendiliğinden...
Her sevgi bir tohum, emekle büyür.
Ben adam gibi severim, adamlığımla,
Karşılık bulamazsa deli gönlüm,
Susuz çiçeğin solduğu gibi, solarım...
Gözlerindeki boşluk, bir mezar.
Aşkından ölsemde, hislerimi gömerim,
Sevilmiyorsam, bilirim o sevda benim ecelim.
Ardıma bakmadan sessizce çeker giderim...
Kimse bilmez o vedanın acısını.
Bir yaprak düşer, fırtınanın ortasına.
Yük olmam, ben kimsenin gönlüne,
Giderim, kalbimden söküp bu sevdayı.
Şimdi bomboş, o eski hatıralar.
Bir rüzgar esiyor, savuruyor tozları.
Ben gittim, bıraktım tüm acıları.
Ne bir iz kaldı, ne de bir anı.
Giden bir gemi, yelkenleri yırtık.
Batan bir güneş, artık hiç doğmayacak.
Ben okyanusun ortasında, bir ada.
Umutsuzluk sularında, yalnız bir seda.
Fakat unutmamalı, her veda bir başlangıç.
Bu sessizliğin ardından, bir fısıltı duyulacak.
Belki de en iyi dostum, artık kendim.
Kendi güneşim, kendi limanım, kendi sevgim.
Bu kırık kalple yeniden yürüyeceğim.
Kendi yolumu, kendim çizeceğim.
Çünkü biliyorum, bu acı beni güçlendirdi.
Artık sadece kendime, kendimden sevgiler dizeceğim.
Ve anladım ki, sevgi dilenmezmiş.
Her kapı çalınmaz, her gönüle girilmezmiş.
Ben şimdi kendi göğümün tek yıldızı.
Kendi kalbimin efendisi, kendi yolumun yolcusu.
Ben kimsenin zorla gönlüne girmem.
Seviyorsam severim, sevilmiyorsam giderim.
İşte bu, benim en yalın gerçeğim.
Aşk bir seçim, ben ise kendimi seçerim.
Kayıt Tarihi : 28.8.2025 14:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!