_bulutlar karanlık
yine bir cenk havası var nisan ayında
her yerde saçma sapan yazılar kâğıttan gemi
cephesiz sapatik siklonlarda uçuşan
envai çeşit yalan rüzgarlarında
bende ise avdan kaçan ceylan edası
_yoruldum
gökyüzündeki kutup güneşinden
halbuki cebimde ılık bir bahar havası var
nihayet bu şehir kapılarını açmaz oldu derken
kendimi çocuklar gibi şen hissederken
saymadım bu kaçıncı sırt yarası oldu
_vuruldum
beyaz buharların çiy olduğu tepelerin ardındaki çay bahçelerinde
fındık fiyatlarından bir haber gezerken
ne olurdu serin rüzgârlar gibi vursaydı bir bozlak havası şimdi yüzüme
böyle bitmeseydi bu bar havaları
artık geride kalsaydı bu kış masalları
_bir umut arıyorum,
alnından vurulmuş dizleri kırık bir tay gibi mahsun
hayret şimdi şehir ne kadar uzak
özlüyorum kamyoncu lokantasında bir bahar akşamını
yine çay bardağında bir kahve söylerken
_ey adalet
şimdi heveslerimin göç zamanı oldu
dalganın kumsalı öptüğü yerlerden umut
neden yayılmasın ovalarıma / dağlarıma / bozkırlarıma
gönül ister ki böyle bitmesin
Kayıt Tarihi : 26.6.2017 18:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!