Yine bir ateş düştü, sönmek bilmez özünde,
Dünya bir yana kalır, yarin ela gözünde.
Bin bir mana saklıdır, her bir tatlı sözünde,
Sevda bir gizli derya, yüzer gönül düzünde.
Yükseklerden uçarken, engine kondu gönül,
Gülün o kokusuna, hayran olur her bülbül.
Ateşten gömlek giymiş, yanar da olur bir kül,
Sevda denen bu yolda, dertler olur bir ödül.
Uzaklarda bir ışık, yanan çerağ gibidir,
Sevenin her bir günü, bitmez merak gibidir.
Vuslata giden yollar, sanki ırak gibidir,
Sevda çeken yürekler, susuz toprak gibidir.
Gönül kuşun uçurduk, dostun bağına doğru,
Hasretin rüzgârıyla, aktık sağnağa doğru.
Aşılmayan dağların, coşan bağrına doğru,
Sevda çeker insanı, o gün sağına doğru.
Ne bir sitem eyleriz, ne bir feryat ederiz,
Bu aşkın kervanıyla, meçhul yere gideriz.
Bir damla ışık için, ömrü feda ederiz,
Sevda bizim harcımız, biz onunla biteriz.
Yedi iklim dört köşe, bu sevdayı ararlar,
Mecnun’u Kerem’i hep, bu deftere sararlar.
Aşıklar meclisinde, bu hükmü hep kurarlar,
Sevda nedir diyene, kalbe bakıp sorarlar.
Kul Hasan söyler sözü, aşktan yana yanarak,
Gezer gurbet elleri, hep yarini anarak.
Gönül tahtına otur, şükrederiz kanarak,
Sevda ölmez bir nurdur, her gönülde yanarak...
Hasan Belek
28 12 2025 Akçay
Kayıt Tarihi : 28.12.2025 12:48:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




TÜM YORUMLAR (1)