Sevdiğim Kadının Gölgesinde
(Mistik ve Tasavvufi Şiir)
Ey SEVGİLİ,
Bin yüz sûrette tecellî eden cânân,
Her libâsın bir sır, her sûretin bir burhân.
Bir mürid gibi ararım izini,
Varlığımda yiten her nefes, seni söyler dilimce değil, hâlimce.
Sen,
Gül’ün kalbindeki en ince rayiha,
Aşkın tâ derininde saklı bir Kevser kaynağısın.
Gözlerin—bir meczûbun secdeye vardığı mâbâd,
Bakışlarınla devrilir nefsimin putları.
Her vuslat, bir hicrânın kapısı,
Ve her hicrân, aşkın en yakıcı cemâlidir.
Sen ki, her rüyanın sükûtu,
Her uyanışın sır perdeli nûr-ı envarı.
Ey SEVGİLİ,
Sen aşkın mesnevîsinde gizli bir beyt,
Hem hayâl, hem hakîkat;
Hem nâmütenâhî bir mûsikî, hem dilsiz bir zikir gibi.
Her isminle dolandım makam-ı aşkın merâtibinde,
Kimi zaman "Rahmet" oldun, kimi zaman "Kahrın tecellîsi".
Seninle yürüdüm geleceğimin hicâbına,
Her duâda sen vardın; her secdede özüne vardım.
Ey SEVGİLİ,
Sen kalbimin sır menzili,
Gözyaşlarımda nûrla yazılmış ism-i zât’sın.
Sustukça çoğalan bir sâkin nehrin,
Benliğimi silen mâtem-i aşkınsın.
Yolun beni sürükledi,
Bazen şefkatinle sarıp sarmaladın,
Bazen aşkınla kavurup küle çevirdin.
Ama bil ki, her harâbede bir arif zuhur eder.
Ve ey nâdanlar,
Biliniz ki,
Her kadın, bir derviştir kâlû belâdan,
Ve her dervişin ism-i şerifi—SEVGİLİ’dir,
Ezeli bir nidayla çağırılmış bir cân’dır.
Kayıt Tarihi : 28.6.2025 21:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiirimin, oldukça derin ve içsel bir tasavvufi dille yazılmış olmasına çalışıyorum; aşkı hem zahiri hem batıni bir mertebe olarak ele alıyorum. Güçlü bir tasavvufi yoğunluk ve şiirsel akışla akmasına gayret ediyorum. Ayrıca mecazları biraz daha genişletiyorum bazı imgeleri Kudüs-i anlam katmanlarında derinleştirebildiğimi görmeye çalışıyorum. Daha yoğunlaştırılmış, tasavvufi üslupla dokunmuş bir versiyon sunuyorum.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!