İlk Sır Gölgenin Hatırası
Karanlığın kuyusuna indiğimde
suya değil
zamanın kırılmış aynalarına dokundum
Her parça yüzümün unuttuğu bir anıydı
her yankı içimin mühürlediği bir çığlık
Gökyüzü bana yıllarca ışık sundu
ama ışık sadece parlak yüzümü sevdi
gölgeyi zincirledi susturdu
ve ben kendi yarımı terk ettim
İlk sır işte orada açıldı
Gölge korkunun bedeni değil
unutulanın yurdudur
Ona bakan kendi ilk doğuşunu hatırlar
Yıldızların gözyaşları içime aktı
unuttuğum şarkılar gölgemde yankılandı
Küçük bir çocuk gördüm kendimde
elleri titreyen sesi çıkmayan
ama gözlerinde sonsuz bir evren saklı
O çocuğu susturmuştum ben
oysa o en eski gücüme dokunan ilk kapıydı
Karanlık bana fısıldadı
Beni reddetme çünkü ben senim
Ben senin gizli kökünüm
ışığın göğe tırmandıkça
ben de seni yere bağladım
Unutma köksüz ışık yanar
ama köklü ışık ebediyen parlar
İşte böyle öğrendim
gölgeyi kucaklayan ışığını sonsuza dek taşır
Ve ben kendi gölgeme elimi uzattım
O an içimde iki nehir birleşti
biri ateş biri gece
ve içimdeki ilk doğuş yeniden yazıldı
Gölgeyi kabul edip kendi köklerimi bulmuştum
Sonra ikinci sır olan kökten doğan zamanın yankısıyla yüzleştim.
Azra Nimet Öner
Nimet Öner
Kayıt Tarihi : 21.8.2025 12:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!