Betonun grisine çakılı bir gölgeyim ben,
Her sabah dirilen bir hortlak
Ve her gece yeniden katledilen,
Yeni bir yanılsama,
Yine bir hayal kırıklığı,
Her gün yaşanan aynı cinayet.
Her gün aynada tanıdık yabancı,
Gözbebeklerinde koca bir hiç
Ve şehrin uğultusu,
İçimdeki anaforun yankısı.
Kahve fincanında buharlaşan düşler,
Trafik ışıklarında kendini asan umutlar.
Bir metronom çalışıyor beynimde,
Saatli bir bomba misali,
Saatler değil,
Dakikalar değil,
Saniyeler değil,
Ömürler geçiyor bu koşturmacada.
Plastik bardaklarda yudumlanan hayatlar,
Ekranlarda parlayan sahte mekanlar,
Sahte insanlar.
Hangi vitrine sığar bu ruhun figüranı?
Hangi etikete basılır bu varoluşun sancısı?
Her adımda başka bir çığlık,
Ama benim sesim kısık,
Biliyorum,
Kimsecikler işitmez bu vaveylayı.
Postmodern bir kolajda kaybolmuş suretim,
Gölgeler arasında yitirilmiş benliğim.
Her karede farklı bir ben var
Ama hiçbiri ben değil.
Karanlık bir deniz bu,
Bir masaldan alınmış,
İçinde canavarlar dolu,
Dipsiz bir köy kuyu.
Batıyorum usulca,
Yüzeyde yapış yapış,
Yavşak bir tebessüm.
Dokunmak istiyorum,
Daha da ziyade dokunulmak
Ve belki değinilmek,
Lakin her şey camdan,
Şeffaf duvarlar örülü aramızda,
İnsanlar geçiyor yazgımdan,
Anlamsız bakışlarla,
Karadeliğe düşmüş gibi hepsi,
Yerçekiminin acı veren hissi,
Zamanın birine savrulur.
Zamanın kumaşında sökülmüş bir ipliğim bende,
Günden güne çözülüyorum,
Farkına bile varmadan.
Akşamın alacakaranlığında,
Yorgun düşerim yatakta,
Düşünmekten
Ve yıldızlar çok uzakta.
Uyku,
Benim cennetim,
Bir kaçış mı,
Yoksa yeni bir düş mü?
Hayat dediğim bu korkunç düşüş mü?
Hangi rüya taşıyacak beni bu ağırlıktan?
Nasıl sakınırım yer kürenin gazabından?
Yarın yine aynı döngü,
Aynı koşturmaca,
Aynı acılı ölüm
Ve aynı sancılı doğum
Yitik zamanın fısıltısında.
Kayıt Tarihi : 24.7.2025 09:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!