Gölgeler içinde bir kalp, bir han gibiydi,
Her gelen konuk, bir iz bırakıp gitmeliydi.
Ben kapında beklerken, bir yabancı gibi,
Meğerse orada bile yokmuş ki bir yerim.
Verdiğim sözler şimdi birer yemin gibi,
Artık ne sevmek var, ne de güvenmek.
En büyük yıkım, benim hayallerimin,
Bir başkasının avuçlarında can bulması.
Senin rüyamda yerin yok, kabusum olacaksan,
En güzel duygular, en büyük aldanışlarmış.
Allah'ım, bizi sevmiyormuş gibi yapanlardan koru,
Asıl yıkım, sevilmemek değil, sevgiyi sanmakmış.
Bir han kapısında kaldım, ne evim ne yuvam var,
Her gidişin bir vedası, her veda bir yangın.
Yüreğimde bir misafirhane, kimler geldi kimler geçti,
Meğerse ben oraya bile bir misafir olamamışım.
Şimdi bir yemin dilimde, ne sevmek ne güvenmek,
Bir daha inanmam o sahte gülüşlere, sahte sözlere.
En büyük yıkım, benim hayallerimin,
Başkasının ellerinde birer gerçeğe dönüşmesi.
Ey hayat, madem ki kabusum olacaktın,
Neden bu güzel rüyayı bahşettin?
Sevmek ne imiş, sevilmek ne imiş,
Her şey koskocaman bir yalandan ibaretmiş.
Gördüğüm her yüz, bir aynaydı, benden bir parça çaldı,
İnanmak neydi ki, ben zaten paramparçaydım.
Herkes kendi yoluna giderken ben sana takılı kaldım,
Oysa sen bile oraya ait değildin, bir rüzgarla savruldun.
Geriye ne bir kalp kaldı, ne de bir umut zerresi,
Tüm hayallerim enkaz altında, bu en büyük yıkım.
Şimdi ne sana bir sözüm var, ne de başkasına bir güvenim,
Çünkü en büyük yemin, en büyük yalanmış meğer.
İçimdeki fırtına dinmiyor, dışımda bir sessizlik,
En büyük acı, sevilmemek değil, sevgiyi sanmak.
Ey bu kalbin misafirleri, birer birer çekip gidin,
Çünkü bu kalp, artık kimseye bir yurt olamayacak.
Sadece bir han kapısı önünde değil, tüm dünyanın eşiğinde,
Sana adanmış her şiir, şimdi bir ağıt misali,
Ne sen gerçeksin, ne de ben,
Bu büyük oyunun en büyük kaybedeniyim.
Kayıt Tarihi : 15.9.2025 13:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!