Göletin kenarından geçen kara trenler

zaman zaman
sessiz bir koya dönüşürüm
sarı sazlıkların içine doğru
şah damarımdan çeker alırım
incitmeden ve kibarca
bir damla kırmızı gelinciği

sonra...
haber salarım kılıç balığına
gün batımında gelir yanıtları
iyot kokulu topraklara
yasaklar ve baskılar ortasında
hep kazanır gibi görünürler
oysa kazandıkları itliktir
anlamazlar bilmezler

kılıç balığı avcuma bırakır
benim olanı kanımı
özğürlüğümü severim ben
hak olarak sunsalarda
bir santimetre kareyi
yine de severim baskılar ve acılar ortasında
bilirim ölmesini de yazmasını da

ve sen
bunların hepsi benim mi dediğinde
senin demiştim çünkü senden doğmuşlardı
mayıstı
gündüzden kalan barikatlara dalmıştım
ülkem ülkeniz olsun demiştim
zambiyalı aileye
içimden geçen buydu
ama sen giderken
bahanesizce beni vurmuştun
gözlerim kapanana kadar beklememiştin
veda bile etmeden
pervasızca salına salına gitmiştin