Gölbaşımın gölü, türkisle akar
Yâr dedi mi, içim yangınla yakar
Bir selam et dedi, sesi tok, vakar
Gözüm yolda kaldı… gel yârim, gel hele
Toz basmış yolu, çiğdem dolu bayır
Yârden içtim aşkı, dertle yoğrulur ayr
Yanak al kiraz, söz dudağında hayır
Bir bakışa yandım… sen gel hele, yâr hele
Çınar var gölgede, göl kıyısı serin
Yâr oturur sessiz, bakmaz bile derin
Ben duramam gayrı, gecem dert, elim kirin
Ay doğmadan gel sen… gel hele, yâr hele
Üzüm salkım salkım, asma boy verir
Fıstık dalı yeşil, içi toy verir
Düğün olur bir gün, davul oyn verir
Ben bakarım yoldan… geç yârim, geç hele
Bağbozumu yaklaştı, sepetler sızlar
İlçe’mizde ümit, harmanla kızar
Bir türkü yükselir, telli duvak sızlar
Ekrem düşer dile… gel yârim, gel hele
Toprak sallandı, yıkıldı nice duvar
Sesler sustu, evler dağıldı, azar azar
İki yıl geçti… serçeler döndü bahar
Bir çay koydu hayat… iç yârim, iç hele
Ekrem Parlak
Ekrem ParlakKayıt Tarihi : 21.5.2025 02:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!