Sevdayı kuşanıp çıkıyorum yollara, mevsimlerden sonbahar adını Bilmediğim ağaçların ıslak yola savrulmuş narım tırak yapraklarının üzerinden yürüyorum, nereden geldiğimi ve nereye gideceğimi bilmiyorum; bilmekte istemiyorum aslında.Tereddütlü bir güneşin gölgesinde Silueti’ni görüyorum gözlerimi yumduğumda, kocaman yağmur tanelerini yanaklarımda hissetmeye başlıyorum ve anlıyorum ki sen birazdan en sevdiğim renklerle inadına göklerde tuhaf şekiller yapmaya başlayacaksın sonrada muhtemelen adına gök kuşağı dersin.Hep bir buz dağının etrafına çizmek isterdin aslında, Kabullenmek istemezdin bir türlü doğanın kaygılarını.Gözlerimi açar açmaz Ürperiyorum ve ayaklarım birbirine dolaşıyor ama senin bundan haberin yok kurnazca seviniyorum, yolumu değiştiriyorum ne yana dönsem senin o farkında bakışlarınla karşılaşıyorum, ne yana dönsem sen; damla olup denizlere karışasım gelirdi bilmeseydim renklerinden vazgeçmenin bu kadar zor olduğunu! Zamanı parçalayan saatime bakıyorum belleğimde boşluklar oluşuyor anlıyorum ki yaşamım şimdiye kadar gitmek istediğim ama gitmekten korktuğum anlarla geçmiş, nereden bilirdim gitmek istediğim ama ulaşamadığım yerde senin olabileceğini.Hafiften üşüyorum oysa güneş kararsızlığından sıyrılıp tüm çıplaklığıyla vuruyor kendini yamaçlara, sonra anlıyorum ki benim baktığım her yerde sen varsın, olduğum her yerde sen, yağan her damlada senin bir parçan var, sende bu evrenin bir parçası isen! Bende bir parçasıyım! işte ben buna sevda derim gök kuşağım...
Tevfik MengüllüoğluKayıt Tarihi : 1.11.2003 11:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)