Bugün yine o sonsuz uçurumdan yuvarlandım.
Ta ki Kendimi bulmaya çalıştığım, kömür ocaklarına doğru.
Yuvarlanırken ilk kez bir şey fark ettim
o kara puslu tahtada.
Üzerinde üç tane dilimde olmayan harf..
Sanki yuvarlanış durmuştu,
Tutkunun doğumuyla,
yok oldu bütün imgeler.
Çukur tarlalarında, silindi artık.
Ve bir meteor sıcaklığında
kanatlar indi gökten.
Yükselişler gerçekleşti.
Whitesky'a uçarken, bir yığın gördüm,
uzak uçuşların ötesinde kalmış,
küçük tepelerin içinde yok olmuş
bir kara delik.
Daima söylevleşmiş bir dizi harf
hayatın kumarını oynuyor.
Bence
Notalardaki şifreyi artık çözün
Bu kadarı yetmez
Tek varoluşçuluk artık bitti
Her yönle
Her şeyle
Zaman hep arkamdan geliyor,
o uçuruma doğru...
Hızım onun hızından kuvvetli.
Sonsuza kadar uçarken
beni yakalamaya çalışıyor..
Onu görmeye çalışıyorum,
İşte bu çalınmış mazilerin
satılamamış hatıraları.
Her şeyden yoksun ve sade
Rüyalar aleminin bile ötesinden kopup gelen bir sınır
En yüksek tepelerde uçup,
en derin çukurlarda yuvarlanış.
Bir yazgının ötesinden
susuz bir ırmak güncesinden yola çıktım
Umutları kara sepete tıkıp
sonsuzluğa fırlattım
Gri bir tünel
Sonlu ve sonsuz
Sonum O
Puslu pencerelerin arkasından
Beni izleyerek
Sınırsız patikalara sokar beni
Bensiz bir duygu aşılar içime
Surlardan süzdürür o derinliğe
Uçuşun hüznü
Zamana hayat.
Ve ellerinin hepsini ver
Hayatın kokusu
Dünya'ya Gökyüzü
Ve tüm damlalarımı al
O beni anlıyor
Benim gördüklerimi görüyor
O benim ikinci yarım
Ona dokunmayın
hayatımızı bölmeyin
Bizden uzak durun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!