Sen eski bir yalnızlığın,
arkeolojik bulgususun.
Tırnaklarımla kazıyarak buldum seni.
Fakat aldı bir müze,
şimdi alarmlı camların arkasından bakıyorum sana
dokunamıyorum.
Don Kişot olup savaşırken
senin için yel değirmenleriyle,
sen değil miydin ki rüzgar olup
yardım eden bütün yel değirmenlerine?
Sen benim küçücük noel ağacımın
rengarenk ışıklarısın.
Hiç bir gün söndüremediğim ışıklarsın.
Çünkü sen her gün yeni bir yılsın.
Çünkü sen her gün beni yaşlandıransın.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!