Sıradan ve düz
Bir defter sayfası, beyaz tenine değmiş bir kurşun karası.
Çizgiler çekilmiş, her noktası bir anı meselesi.
Belki de dile gelmeyen istekler abidesi.
Burası sessiz çığlıkların yöresi.
İki kapak arası saklanmış harf ordusu.
Bir mezar başında.
Ansızın bir gece.
Yaşanamamışlarla kalmışım baş ucunda.
Oysa derdim ve kederim sendin her gece.
Sabahın aydınlatan güneşi vurmuş kan çanağı gözlerime.
Gözlerim ağırlaştıkça düşüyor göz kapaklarım.
Zihnim rahat bırakmıyor beni.
Bedenim baskı altında zira.
Yorgun ve bitkinim şimdilerde.
Yapraklar dökülmüş yol boyunca.
Duman tüter bacanın birinde,
İs kokar etrafı birde.
İki dizi üstünde çökmüş bir ev hanımı,
Eşarbını yan bağlamış saçta ekmeği.
Çocuklar evin önünde koşar kahkalarla,
Gezmeliyiz seninle,
Tüm dünyanın her noktasını.
Her güzelliklerini tatmalıyız seninle,
Güneşi başka şehirlerde de hissetmeliyiz.
Güneş batar, karanlık çöker.
Yıldızlar saçılır gökyüzüne.
Ve yıldızlar kadar parlak bakışların düşer aklıma, bir karanlık gece yarısı anında.
İstemiyorum artık.
Ne seni, ne gözlerime denk gelen gözlerini.
Ne varlığını ne hayalini.
İstemiyorum artık.
Zamanın senin olsun.
Gözlerim dolar uzaklara baktıkça.
Yüreğim sızlar geçmiş güzel günlere daldıkça.
Kaybediyorum ey hayat sana.
Yıllar geçiyor ve kasvetin çöküyor bana.
Emrine vermişim kendimi.
Zamanı yaşar mıyım? Yoksa zaman geçsin diye mi yaşarım?
Bilemez oldum kendimi artık .
Ve durdum birden derin bir nefes alarak,
Ben. Ben ne yapıyorum böyle koşarak.
Yorgun ve bitkin bakan bir çınarım ben.
Yapraklarım solmuş, gövdem çürümeye başlamış.
Yağan her damla yağmur biraz daha almış benden.
Soğuk ve hüzün dolu geceler geçiriyorum.
Üşüyor ve titriyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!