Geceden bir yudum aldım,
Sessizlik sanki ezberlenmiş bir dua gibi
Yayılıyordu göğün damarlarına.
Yıldızlar gecenin rengini giymişti,
Ay, yorgun bir saki gibi gitti.
Ben bir hiçtim arşın hücresinde.
Bir sır ile nişanlanmıştım nihayetinde
Kendimi aradım evrenin en derin yerinde
Buldum nefes gibi çapan bir yüreği bu bedende
Önümde sonsuzluk, arşın elimde
Ölçülemez bir zaman değil,
Göz kırpan bir anmış meğer.
Tüm cihan ancak buna değer.
Ay, gölgeler çizerken yüzüme
Sanki bir başka ben baktı içimden gökyüzüne.
Ve anladım: Susarak da koşulurmuş zafere
Bazen bir taş, sustuğu kadar çok şey anlatır bir kitap gibi
Elbette ki görmesini bilene.
İlahi bir kalem, galaksileri çizmiş sanki
Varlıkla yokluk arasına.
Biz o çizginin iki ayrı yakasının
Kenar boşluğunda yürüyen harfleriz.
Yırtılsa da gökyüzü biz birbirimizi göremeyiz.
Kayıt Tarihi : 13.6.2025 00:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!