Kâinatın nabzında titreyen
mor bir kıvılcım gördüm,
adı yoktu, dilime sığmadı;
yalnızca taşların rüyasına yazıldı.
Gölgelerden daha sessizdi
bir damlanın uçuruma düşüşü,
orada zaman eğildi,
ve ben kendi yankımı tanıyamadım.
Bir masanın köşesinde unutulmuş
paslı bir pusula gibi,
yönüm hep varlığının
adı konmamış tarafına dönüktü.
Gözlerin—
henüz icat edilmemiş bir alfabenin harfleri,
okumaya kalktıkça çoğalan
gizemli bir sessizlik.
Biliyorum,
hangi kapıyı çalsam
içeriden aynı sızı cevap verecek:
Kendine saklanan bir evrenim ben,
ve seninle tamamlanacak eksik taşım.
Kayıt Tarihi : 10.9.2025 11:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!