GİYSİ SENİMSİN (GİYSİM SENSİN?)
Ve uyanıyorum…
Seni giyiniyorum,
sen ve senin eşyalarınla uyumlanıyorum
Eldivenlerim bile sen,
Elbisem ayakkabım,
çantam
ve çantamdaki kalemim.
Bazen sıkıyorsun,
ayaklarım acıyor.
Öf! Çıkarsam, atsam bu uyumu.
Bazen bollaşıyorsun, genişliyorsun,
elbisenin içinde yok oluyorum.
Biraz kilo, biraz keder,
birkaç kahkaha nöbeti
ardı sıra geliyor.
Değişimlerin ve değişimlerim.
Bazen çıkarıp seni askıya alıyorum,
bakıyorum öylece seyrediyorum
Uymuş muyum? Yakala, der gibisin!
Bazen yıkayıp özenle
asıyorum seni çamaşır ipine!
Rüzgârla anlaşıp,
seni sarsmamasını öğütlüyorum.
Ütülüyorum sonra seni,
sıcak acıtmasın diye
ayarlıyorum devreyi.
Sonra okşar gibi ütülüyorum seni,
dümdüz oldun işte,
Şimdi askılıyorum seni!
Bazen görmek istemiyor,
kapalı kapılar ardına saklıyorum seni,
sonra bir bakıyorum, dolapta yoksun;
üzerimdesin, bedenimdesin.
Bedenimden süzülüp,
en kuytu en karanlık bir köşenin
ıssızlığında yol alıyorsun.
Arkandan sesimi bile duyuramadan,
Gitme! Gidene kadar
aşman gereken bir sürü labirent,
tehlike,oyun,tuzak var, diyorum.
Bu düğümlerin arasından,
can çekişmen yanlıştır diyemeden
yok oluyorsun…
Nerdesin şimdi ben bilemeden,
seni arıyorum.
Ne eşyam, ne çantam, ne ayakkabım,
Ne de uğradığım bir mekânın güzergâhında
Seni görmüyorum.
Ne de yakışmıştın bana,
üzerime, kendime, diyemiyorum.
Ne havada, ne yeryüzünde, ne de bendesin.
İçimdeydin
fakat;
Kuytu bir köşedeki karanlıktan,
Işık huzmelerinin girdiği,
Küçük bir derinlikten süzülüp yok oluverdin! ..
Nesrin Bingöl/2003
Nesrin BingölKayıt Tarihi : 23.9.2006 17:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Kutlarım...
TÜM YORUMLAR (1)