Bak adam,
ben yıllarca içimde öfkeyle gurur arasında
bitmek bilmeyen bir savaş verdim.
Bazen sustum, bazen haykırdım,
bazen bir duvarın köşesinde
kendimi dinledim saatlerce.
Kimi zaman boş verdim,
kimi zaman kırıp döktüm,
ama en çok da kendimi yordum.
Ve biliyor musun,
yine de sadece kendime zarar verdim.
Evet,
ben seninle değil,
sensizliğinle savaştım.
Bir gecenin tam ortasında,
sessiz bir şehrin penceresinden
gözlerimi uzaklara dikip
adını fısıldadım bazen.
Bazen bir rüya oldun,
bazen solmuş bir fotoğraf,
ama hep bir sızı olarak kaldın içimde.
Yine de,
ben o gidişinde yüreğimi bıraktım.
Şimdi,
aklımla yüreğim arasında
süren bir savaş var hâlâ.
Kalbim affetmekle unutmak arasında asılı,
aklım “yeter artık” diyor,
ama kalbim hâlâ eski bir şarkının sözlerinde seni arıyor.
Ve ben,
bu iç savaşı ne zaman bitirirsem,
kendimi yeniden doğuracağım.
Küllerimden, acılarımdan,
yarım kalmış tüm cümlelerimden yeniden yazılacağım.
O gün geldiğinde,
dimdik, güçlü bir kadın olarak yürüyeceğim.
Kimseye “neden” demeden,
kimseye “kal” demeden…
Çünkü ben artık biliyorum,
senin bende hiç göremediğin,
ama benim içimde hep var olan o kadını.
Kendine inanan,
yıkılınca ağlayıp sonra ayağa kalkan,
kırılınca susup sonra daha gür konuşan kadını.
Ve sen,
gittiğin yerde belki bir gün
arkana dönüp bakarsan,
benim artık aynı kadın olmadığımı fark edeceksin.
Çünkü ben,
gittiğin yerde güçlendim,
yokluğunla büyüdüm,
ve senden sonra bile kendimi sevebildim.
Silezya
Kayıt Tarihi : 22.8.2025 22:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!