Uyandım…
Soğuk duvarların yalıtımından sızan ince bir sızı parçaladı uykumu.
Bir takım tarifeli mahvoluşlarım gıdıklıyor gözlerimi.
İçim böyle, süresiz taahhütlü gibi haddini aşarak oyuluyor sanki,
Sanki kaburgamın altında uyuyan bir dert saatlerce sayıklıyor adını
“Sessiz ol!” diyorum.
“Sessiz ol, uyandırma sensizliğin bıraktığı kambur uğultuyu”
Hayat hattında acemi tayfalardık.
Ne avunduk sevinç müsveddeleriyle;
aşktan ikmale kaldık...
Bak her sabah bağıran yeni sabaha,
artık iklimler değişmiş, kuşlar da gitmiş,
Devamını Oku
Ne avunduk sevinç müsveddeleriyle;
aşktan ikmale kaldık...
Bak her sabah bağıran yeni sabaha,
artık iklimler değişmiş, kuşlar da gitmiş,



