Gitmelisin: zamansız, habersiz, hoşça kal demeden.
Zaten tükettik tüm veda sözcüklerini.
Bu yağmurlu gecede gitmelisin.
Yağmura karışmalı, görülmemeli, duyulmamalı yaşlarım.
Aydınlanmadan gece ve dinmeden yağmurlar,
Terk etmelisin bu şehri.
Faili meçhul cinayetlerde katili olduk,
Birbirimizin ve hayallerimizin;
Ne sevmeyi becerebildik ne de vazgeçmeyi.
And içmiştik sanki acı çekmeye, çektirmeye.
Vurulduk yine gecenin en acımasız saatinde.
Yitirdik tüm gölgeleri.
Anımsıyor musun yağmur damlalarının
Çatıyı yalarken çıkardığı gürültüyü ve
Duvara çarpan rüzgârın ıslığını.
Kardan toplar yapar eritirdik
Yüreğimizi yaralı ellerimizde;
Gitmeyi beceremiyorsan deneyeceksin yaşamayı.
Kıvılcımlar çıkaracaksın alevinden.
Alevin harlanmazsa o zaman pes edersin.
Ettin mi de gitmeyi bileceksin.
Üstünde durmasan ne kaybederdin?
Hemen her fırsatta bir tokat gibi
Yüzüme vurmasan ne kaybederdin?
Neyin eksilirdi beni affetsen ?