Şimdi sessiz sedasız gidiyorum. Yol karanlık ve ben ürküyorum. Biliyorsun korkutur karanlık beni. Gökyüzümün bütün yıldızlarını toplamışsın ve beni
karanlığa itmişsin. Yol uzun ve bir insanın yüreğinde acılan o boşlukla ne kadar yürüyebilirse yürüyorum işte. Eksik kalmış bir insan ne kadar inanabilir ki
pırıl pırıl gökyüzüne? Aydınlatır mı sence o koskaca hayran olduğunuz gökyüzü parçalanmış kalbimi? Sormayın bana gitmek mi zor kalmak mı diye?
Bedenini rüzgara teslim edip giderken ruhunu kalbini aklını onda bırakmak der susarım. Çünkü giden de kalanda eksik kalacak.
Ne giden geri dönebilecek ne kalan kal diyebilecek. Ve bir masal daha burada sona erecek.
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta