Kırık dökük hatıralar çalar kapımı
bırakır acı bir vakit ömrüme
yalnız seyre daldığım nazenin çiçekler
yalnız bir güz hüznü
sürgün, sere serpe..
Hangi gidiş zamanındadır,
hangi veda erken değildir
yıkılıp ruhuma dayanan kubbeler
hangi zelzelenin kurbanıdır?
Upuzun bir kış kadar yorgunum şimdi
tükenmeye hazır sanki genç ömrüm
hayallerin tufanında battı yüreğim
kırılacaksan kırıl ey gökkuşağı
söneceksen sön,
döküleceksen dökül karanlığıma
bitmeyen gam sızıntısı, ay ışığı...
Kirlendi bütün evren,
kalmadı ömür çilemde takat
söyleyemiyorum o umut türküsünü
hüzünden şiir devşiriyorum durmadan
anlamayacaksan beni durma,
eksiltmeyeceksen asırlık ahımı,
neyleyim varlık sebebini,
ömür hicranında yandım,
yanmayacaksan git,
zehir gecelerime
bir tutam güneş katmayacaksan
Git o zaman.
Git, ama dokunma kirlenmemiş yalnızlığıma
beni bende tutan,
bende kalan
ve günahsız kalan sadece o.
Ellerimde ufalanıyor ömür denilen,
özledim hastalıklı çocukluğumu bile,
vedaları sevmiyor yıllar
habersiz alıyor gençlik rüzgarını,
madem dert benim
derman olmayacaksan bir nebze
viran eyleme hanemi
küstürme penceremdeki çiçekleri
dergahımda yerin yok,
Git o zaman..
Git...
Kayıt Tarihi : 4.12.2013 14:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!