Ne kalemim tükensin , nede sayfalar kirlensin..
Bana öğrettiğin kahpeliği, konuşarak yazdırtma...
Hiç olmadığın kadar, edepli olsun gidişin..!
Susarak git ki, içimdeki bu sızı boğazında düğüm lensin..
Git artık...
Bırak kalsın, soluma sapladığın ihanetin sancısı..
Sil göz yaşlarını da, tekrar inanıp tekrar kanma yayım yalan gözlerine..
Sen attığın her adım da, beni nerde kaybettiğini ararken,
Ben kaldırdığım her kadehte, seni unutacağım meyhane köşelerinde..
Git artık...
Sanma ki sensizlikte üşür bu yürek, kasım da üşümek aşk gibi güzeldir..
Sanma ki her gece, bilinmezlerde kaybolur bu yürek..!
Adımız kayıp ilanlarına, adresimiz karakollara doğuştan yazılmış gözüm..
Kirli ayak izlerini kaldırımlarımdan, sahte kokunu sokaklarımdan alda git..
Git artık...
Hiç bir yağmur temizlemez, hiç bir güneş ısıtmaz artık seni..
Hangi geceye diz çökersen çök, affetmeyecek yıldızlar seni..
Aldığın her nefes, bir parça ben olup öldürecek seni..
Şimdi alda git, gecelere meze olan bedenini yüreğini..
Git artık...
Ben çayımı güneşte demler, yıldızlarla ısıtırım..
Ben yüreğimle sevişir, aşkı nefesimle yazarım..
Ben sevdaya şair olurum ama, sen şiirlerime ihanet sin..
Adını sayfalardan, dudaklarını kalemimden alda git..
Git artık...
Sanma ki sensizlikte üşür bu yürek, kasım da üşümek aşk gibi güzeldir..
Sanma ki her gece, bilinmezlerde kaybolur bu yürek..!
Adımız kayıp ilanlarına, adresimiz karakollara doğuştan yazılmış gözüm..
Kirli ayak izlerini kaldırımlarımdan, sahte kokunu sokaklarımdan alda git..
Git artık...
Kayıt Tarihi : 12.7.2015 21:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!