Alaca karanlığı akşamın...
Güneş son ışıklarını da topluyor kaldırımlardan.
Son notalarını inlemekte sanki.
Yürüyorum, insanlar gelip geçiyor yanımdan.
İnsanlar..
Yani kaygılar,yani umutlar,
Yani sevinçler...
Bir ben miyim sensiz bu sokaklarda?
Her yerde,herkeste seni arıyorum.
Birisi yaklaşıyor bana doğru.
Kırık bir tebessüm dokunuyor yüreğime,
Gülüşün?
Sen değilsin!
Dünya yuvarlanıyor ayaklarımın altından;
Yollar düğümleniyor.
Neden akşamlar bu kadar yorgun?
Gökler...
Kat be kat üzerime yığılıyor sanki
Erimiş dağlar gibiyim
Sensiz harabeler gibiyim.
Yalnızım,uzaklardan"Ben gurbette değilim gurbet
Benim içimde' diyor eski bir şarkının nağmeleri.
Solgun bir yaprak düşüyor dalından;
Yaralı bir çift göz ilişiyor gözlerime.
Bakışın?
Sen değilsin!
Pencereler kapanıyor,
Perdeler çekiliyor bir güne daha
Gündüzün o ihtişamlı altın perisi geceye tutsak olmada şimdi.
İnsanlar evlerine dönüyor
Sokak lambaları sararmış ışıklarını çiseliyor yavaş yavaş
Bezgin gölgeleri akşamın bütün yüzlerde.
Sürükleniyorum ..
Birisi... işte, az ileride..
Duruşun?
Sen değilsin!
Mevsimler..
Hepsi ayrı ayrı kanatıyor içimi,
Umut dileniyorum eski zamanlardan
Bu sessiz şehir,
Bu soğuk rüzgar,
Bu mekân?
Çamlar hışırdıyor bütün heybetiyle.
Hiçbir şey eskisi gibi değil; biliyorum
Hasret süzüyorum şimdi yanaklarımdan.
Sana öylesine yakınım ki.
Eğiliyorum,
Yüreğinin tam ortasında sarı bir çiçek açmış.
Küçük yapraklarıyla büyük bir gerçeği fısıldıyor bana
Anlıyorum...
GİDİŞİN..
Kayıt Tarihi : 2.9.2021 15:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

beğrni ile okudum
TÜM YORUMLAR (1)