Gidişin,
ayak seslerinden çok
ardında bıraktığın boşluktu.
Bir sandalye eksildi odada,
bir fincan yarım kaldı masada,
bir yastık yalnızlığa yaslandı.
Ben en çok sessizliğine değil,
kokusuzluğuna kırıldım.
Çünkü koku,
bir kalbin hafızasıdır.
Bir bakış unutulur,
bir ses silinir,
ama koku yıllarca
ruhta saklanır.
Gece boyunca düşündüm,
her rüzgar estiğinde
tenimde dolaşan hayalini aradım.
Bir hırkada, bir yastıkta,
bir sabahın erken ışığında…
Ama yoktu.
Hiçbir şey bırakmamıştın ardında.
Ve o anda dudaklarımdan düştü cümle:
“Keşke giderken kokunu da alsaydın…”
Bir kırılma anıydı,
kalbimin orta yerine saplanan.
Kokun olsaydı,
sana sarılır gibi olurdum,
ellerim boşlukta değil,
omzumda senin sıcaklığın olurdu.
Ama boşlukta kaldım.
Ve anladım ki,
gitmek kolaydır,
ama ardında bırakılan her eksik,
insanı yıllarca taşır.
Bir oda sessiz kalabilir,
bir kalp ise
sessizlikle yetinemez.
Kokun kalınca,
sana yakın oluyorum,
ama gerçek ellerimde yok,
gerçek omzumda değil.
Oysa bir koku,
bütün geceyi,
bütün hatıraları
tek bir nefeste taşıyabilir.
Gidişin yalnızca yokluk değil,
geride bıraktığın hayal kırıklığı,
yüzlerce eksik nefes,
yıllarca solacak bir gölge…
Ve ben,
en çok bu gölgenin içinde
yeniden ve yeniden yıkılıyorum.
Her sabah uyandığımda
yine senin kokunu arıyorum.
Ama yok, sadece boşluk…
Ve boşluk,
bazen varlıktan daha acı.
Bazen kalp,
boşluğu sevgi sanır.
Ve işte o yüzden
“Keşke giderken kokunu da alsaydın…”
sadece bir söz değil,
bir bütün ömrün özlemi.
Bir dokunuş,
bir sarılma,
bir hatıranın,
bir nefesin özlemi…
Biliyorum,
gitmiş olabilirsin.
Ama ardında bırakmadığın kokun,
bıraktığın en ağır yük.
Ve ben,
her nefeste sana sarılıyorum
sadece hayalinle.
Kokun olacaktı,
yatağımın kenarında,
gecemin sessizliğinde,
rüyamın kapısında…
Ama olmadı.
Ve dudaklarımdan düşen o cümle,
hep aynı yankıyla kalacak:
“Keşke giderken kokunu da alsaydın…
Hüseyin Erdinç
Kayıt Tarihi : 9.9.2025 08:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!