Bahanelerin arkasına sığınarak gittin...
Ne gerçek bir sebep, ne yarım kalan bir söz...
Sadece sustun.
Sanki yokmuşum gibi, sanki hiç olmamışız gibi çekip gittin.
İçimde yankılanan tek şey, senin yokluğunun sessizliğiydi.
O kadar çok susmuştun ki...
Gidişin bile konuşmadan oldu.
Bir insan bir kalbi kırmadan nasıl gider ?
Söz söylemeden, göz, göze bile gelmeden?
Unutma, sustuğun her saniye bende çığlık çığlığa bir ömür demekti.
Sen kolayına kaçtın...
Çünkü hesap vermeye gücün yoktu.
Çünkü bir vedayı bile haklı çıkaracak kadar sevememiştin beni.
Ben orada, olduğum yerde kaldım.
Elimde cevapsız kalan “neden”lerle...
Bir çantaya sığmayan anılarla...
Boğazıma düğümlenen "ya keşke"lerle...
Sokak lambaları kadar yalnız,
Bir mezar taşı kadar suskundu o gün dünya.
Senin için bitmişti belki,
Ama ben her gece baştan başa yaşadım bizi.
Bir şarkının ortasında tutuldum.
Bir kahve fincanının dibinde kayboldum.
Bir mektubun ilk cümlesinde nefessiz kaldım.
Sen yoktun ama seninle yaşadım hep.
Gidişin öyle plansızdı ki,
Sanki yangın çıkmış bir evden kaçtın.
Bıraktığın her şey hâlâ yanıyor.
Fotoğraflar, mektuplar, tebessümler...
Ve en çok da ben.
Kül oldum senin yokluğunda, ama alev alev senden vazgeçemedim.
Unuttun sanıyorsun ya beni...
Ben de sustum.
Ama ben senin gibi değil.
Ben susarken sevdim.
Sen susarken kaçtın.
Artık adını anmamaya yeminliyim belki ama
Bil ki her adımda seni çağıran bir iç çekiş saklı kalbimde.
Ve her “iyiyim” deyişimin altında bir “neden bıraktın?” sorusu gizli.
Unutmak sandığın kadar kolay değilmiş,
Sen gitmeyi bir çözüm sandın.
Oysa bazı gidişler, sadece geride kalanı çözer.
Ve biliyorum, bir gün dönüp bakacaksın.
Dönmeye değil, bakmaya bile cesaret edemeyeceksin.
Çünkü ardında bıraktığın ben değilim artık.
Senin sustuğun yerde haykırmayı öğrendim.
Senin bıraktığın kalpte kendimi yeniden var ettim.
Ama yine de bil…
Beni yarım bırakmak, sadece öldürür.....
Şimdi kim sorsa seni,
Bir tebessümle geçiştiriyorum.
Çünkü senin gidişinin yüzü yoktu...
Ve yarım kalmış sevdanın,
Sadece ah'ı kaldı dudaklarımda.
Ama ben yine de affettim seni.
Affetmek; unutmak değil, taşıyamadığı yükü yere bırakmaktır.
Ve senin yükün çok ağırdı.. Çoook
O yüzden bıraktım, ve...
Sana en çok yakışan şeyi verdim:
"Gidiş izni."
Fon :Son bakış
Poyraz CanKayıt Tarihi : 5.7.2025 02:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)