Bir ayna mıdır dünya, yoksa puslu bir perde mi?
Her baktığımda başka bir yüz gösteriyor kendini.
Dokunsam kayıyor, konuşsam susuyor,
Gerçek dediğimiz şey, belki de en büyük düş oluyor.
Yollar taşlı, tabelalar silik,
İçimdeki benle dışımdaki hep çelişik.
Bir kahkaha kadar sahte,
Bir gözyaşı kadar sahici, bu hayat ne garip…
Bir çocuk gülüyor kaldırımda,
Ama annesi açlıktan ağlıyor ardında.
Gerçek dediğin neye göre, kime göre?
Adaleti bile çıkarla tartıyor terazide.
Yıldızlar da düşer bazen yere,
Gök bile vazgeçer yükünü taşımaktan.
Gerçeklik, bazen bir terk edişin izidir,
Bazen hiç gelmemiş birinin hatırası kadar gizlidir.
Uyan diyorlar, ama düşte daha gerçek bu dünya,
Gözümü açınca başlıyor tiyatroda yeni bir sahne.
Seyirciyim bazen kendi oyunuma,
Bazen figüranım başkasının dramına.
Gerçek, en çok da susanların dilinde,
Konuşamayan gözlerin içinde saklı.
Ve en sessiz çığlık, bazen
Bir duvar yazısında yankı bulur yalnızca.
Bize öğrettiler: “Gerçek acıdır.”
Oysa bazen bir hayal bile yaşatır.
Gerçeklik, acıysa eğer,
Neden bu kadar güzel uyanmak rüyalardan?
Ve en sonunda şunu öğrendim:
Gerçek, ne kitapta yazan.
Ne de televizyonda akan.
Gerçek; bazen içimizde yankılanan.
Bazen de tam orada duran.
Kayıt Tarihi : 23.7.2025 17:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!