Tuba'nın gülüşüne...
Ben bir ormandan yapılma kalbim Gepetto,
Damarlarım talaşla dolu,
Ağlarsam su değil, reçine akar yanaklarımdan.
Senin ellerinde doğdum,
Ve büyüdükçe sana benzedim.
İnsan olmayı öğrendim,
Fakat kimse bana “insan kalmanın” zor olduğunu söylemedi.
Ben artık yalan söylemiyorum,
Burnum değil ama içim uzuyor her defasında.
Bir kadın gördüm geçen gün,
Saçları iğne oyası gibi, gözleri tülbent mavisi.
“Sev beni,” dedi.
Sevdim.
O gitti, ben tahtaya geri döndüm.
Sesimi duymadı Gepetto,
Oysa senin öğrettiğin her kelimeyle çağırdım onu.
Bir rüya gördüm dün gece,
Sen bir ağacın gövdesine adımı kazıyordun.
Ben ise aynı gövdenin içinde yeniden doğuyordum.
Bu kez insan değil, bir şiirdim.
Harflerim ahşaptan,
Noktalama işaretlerim çivi.
Kelimelerim biraz kanıyordu,
Ama hiç ses çıkarmadım Gepetto,
Senin kalbini kırmak istemedim.
Beni yaparken unuttuğun bir şey vardı:
Kalbimin vidaları gevşek,
Her duyguda biraz daha sallanıyor göğsüm.
Bir gün tamamen sökülecek biliyorum,
Ve ben ormanda bir tahta parçası gibi sessiz kalacağım.
Ama belki o zaman Tanrı beni duyacak Gepetto,
Ve diyecek ki:
“İyi ki insan olamadın,
Çünkü insanlar ağlayınca bile parlamaz böyle güzel.”
Kayıt Tarihi : 6.11.2025 01:07:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!