Perinur Olgun - Gelirken ”(Öykü) Şiiri - ...

Perinur Olgun
947

ŞİİR


26

TAKİPÇİ

Kar tanesini onla tanıdım ben.
Meğer uçuşurmuş en ufak bir esintide bir o yana bir bu yana. Havada melekler bir üfürürmüş onları, uzaklara güvercinlerin yuvalarına giderlermiş üşüdüklerinde. Yapraklar sevinç açtıklarında tanıdım onu. Minicik ağzı minicik pembemsi dudakları vardı. Açtı kapattı güldü gülümsedi 'Merhaba 'dedi dünyaya. Siyah kıvırcık saçları vardı bukle bukle. Gözleri iriydi. İri zeytin tanesi gibi. Annesi okula getirmişti. O herkesi bırakıp benim yanıma gelmişti. Benim küçük arkadaşım olmuştu. Küçük hayranım. Benim gibi süslüydü. Ayakkabılarını seçerken annesini bayıltır, giysi satın alırken delirtirdi. Benim ellerime bakar, kırmızı ojelerimi çok severdi. Ona oje sürerdim, minik ellerini avucuma alırdım, karşıma oturturdum. Sürekli bana bir şeyler anlatırdı. Yaz gelmişti. Onun bayramıydı bizim seminerler.

Sabah en süslü eteğini giyer saçına taçlar, tokalar takar okula gelirdi. Annesi okulumuzun Rehber öğretmeniydi. İşini seviyordu, eşiyle birlikte bir seminerden bir seminere gidiyorlardı. İstanbul’daki seminere kendisi katılıyor oradan sertifika alıp Adana’daki seminere yazılıyorlardı. Saçını bile boyatmaya zamanı yoktu, bulamıyordu belki de bulmak istemiyordu. Onu sürekli uyarıyordum, kendine dikkat et, özen göster, bak akşam doktorlarla yemeğe gideceksin, kuaföre git diyordum. Bunların bazılarını dinliyor; bazılarını dinlemiyordu.

Berfin beş yaşındaydı bize ilk geldiğinde önüne bir sepet oyuncak koydum istediğini seçiyor, hayalinde çiftlikler yapıyor içine prensesler oturtuyor, yanına prensini alıyor, atına binip hayal şatosuna gidiyordu. Akşam olunca annesi “Hadi gidelim baban gelecek” dediğinde ağlamaya başladı ”Hayır ben burada kalacağım” diye. Güzel gözlerinden boncuk boncuk yaşlar döküyor, elini tutmuyordu annesinin. En sonunda gidip kendi deyimiyle “Yıldızlı pijamasını alıp tekrar bize gelme ve geceyi hatta tüm hayatını bizim evde kalma” sözüyle merdivenlerden indi.

Tamamını Oku