Gelip konacaksa yüreğe bir kuş misali,
kendiliğinden bulacaksa yurdunu,
bir avuç sevgi için zorlama teni;
ruhların kucaklaşması değilse derdi...
Sevgi dediğin, din gibi, inanış gibi,
zorla girilmez gönül kapısından içeri.
Ancak kendi ışığıyla aydınlatırsa,
işte o zaman her şey gerçeği bulur.
Bir damla su bile ehline düşmezse,
ne çiçeği yeşertir ne bir ömrü yeşertir.
Ziyan olur can da, emek de, verilen de,
inci mercan da değerini bilmeyen elde yitirir.
Her şeyin bir anlamı, bir hikayesi var,
kıymet bilenin yanında, bir su bile şaraptır.
Ama hak etmeyene sunulan her güzellik,
ziyan olur, kaybolur, bir hiçlikte erir.
Ruhunun derinliklerinde bir yankı bulduysa
bu sözler, bu dizeler, bu sessiz çığlıklar,
demek ki bir yerlerde birikenler var,
birikir de taşar, bir nehir gibi akar.
Zorlama ruhun o nazik kanatlarını,
bir rüzgar gibi esip geçsin isterse.
Zorlama sevginin masum akışını,
kendi yatağını bulsun, duru ve berrak...
Can da, inci de, mercan da anlamını bulur,
doğru elden, doğru yürekten geçerse.
Yoksa bir kum tanesi gibi savrulur,
sahibi olmayan her şey gibi, kaybolur gider.
İşte bu yüzden zorlama ruhunu,
sevgi zorla değil, gönülle bulunur.
Hak edenle anlam bulur her şey,
ziyan olmaz can, inci, mercan ve umut...
Öyleyse bırak ruhun özgürce aksın,
sevgi kendi yolunu bulsun, sarsın.
Her şey ehline denk gelince, işte o an,
bütün ziyanlar, bütün kayıplar son bulur.
Kayıt Tarihi : 26.8.2025 15:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!