Gel sığıntılarıma denizin yamaçlarına.
Kirlenmiş ellerim zaptedilmez hükümdarlığına
Yaslanmış sırtını ,bilmediği bir adama
Gelemem artık der gibi,daldı karınlıkların arasına.
Enkaz yığıntıları arasında,oturdum bir cami avlusuna.
Gel artık der gibi yoldan geçen insanların suratlarına bakarken
Dipsiz bir kuyunun, karanlığında gölgenle baş başa
Gelmem artık der gibi,peşindeki acılarlara
İdam edin artık beni,Zifiri karanlığın eşiğinde.
Mescidlerde namaz kılar, duaların ensesinde
Kirelenmiş bu dünya açlıkların dingisinde
Gelemem artık der gibi, giderken baktı gözlerime
Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı,
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.
Devamını Oku
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.