Gel Yar Geç Koyma Seni Şiiri - Garib Garib

Beklerim seni mahşeredek olsun yar, canıma minnet…
Gel yar geç koyma seni…
Efgan çığırır bir dem susmaz, gelde şu gönle sen dinlet…
Gel yar geç koyma seni…

Gözlerinin bahrine nicekez gark oldum ey Dilara…
Yanmayı pür tattım sayende düşmeden nara…
Sensiz ömrüm pür hederde, kaldım bahtı kara…
Gel yar geç koyma seni…

Aman dinlenirken kapında Yaman oldu halim…
Cefandan başka ne görsem, meclis-i aşkta olurmu zalim…
Ki bende kalmadı feryada, ne takat ne mecalim…
Gel yar geç koyma seni…

Hangi dağki derdimden büyük,
dolaşsam seni arayı arayı…
Tez adım basam, kısaltırki hangi yol senle arayı…
Hangi NELM benden küçük, yanın varam talep edem çareyi…
Gel yar geç koyma seni…

Eylesen canıma kastın ,mevtime olur bal şeker…
Rüzgar görmüş rayihan uğrasa Sinem, derunden bir ah çeker…
Her dem biçerim deste, gölnüm bağına hep dert Eker…
Gel yar geç koyma seni…

Gam, kederi bayrammı kıldın her gün bana, ALLAH aşkına…
Giriftar oldum cemalin , yandı cismin döndü şaşkına..
Pür aktı aşkın seli, vurdu gözüm suyu taşkına…
Gel yar geç koyma seni…

Nice kapı çaldım sen açarsın diye, dilde içli bir yalvarış…
Nazın başım üstü, küstün ise tez barış…
Oldum giryan adam ,arza ayak vurdum karış karış..
Gel yar geç koyma seni…

Ahu kıskandırır ya gözlerin, ben nettiysem sen etme…
Bir selamına bin can çıkar şu tenden,
bir köşeye itme…
Yar habersiz gelde, habersiz çekip gitme…
Gel yar geç koyma seni…

Göster nerede, derdime deva arayıp bulayım…
Pir-i Lokman ne çare, dermanım cemalinden alayım…
Beklerim seni gene, Ecel buluşmasına geç kalayım…
Gel yar geç koyma seni…

Düştüm sevda ataşına yanarım, nazarın imdat eyle…
Lal vursun dileme susayım, sensiz ne edeyim söyle…
Damla göz yaşıyla bu çark nere kadar döner böyle…
Gel yar geç koyma seni…

Bilmemki bu deli gönlüm sevdana nereden bulaştı…
Sen derdi düştü içreye , Ahu zarı asumana ulaştı…
Yetti sen yerine yolladığın hasret, yüzüm gözümden taştı…
Gel yar geç koyma seni…

Pazar aç sevdanı , tezgahına bir ben varayım…
Kalsada sadece derdin , sineme pür gadan alayım…
Boş kesem açasın avcun hem,
kuru canım koyayım…
Gel yar geç koyma seni…

Kuruyup çöle döndü, çekildi gözümden yaşım…
Orda Sen yoksan neye yarar, ARŞ’a deyse başım…
Telaş eylerim bu bekleyişle, bir yere düşüp kalır naaşım…
Gel yar geç koyma seni…

Uçmaya verirmi cihetine, kanat dilensem bir melekten…
Tez biç gel gönül bağım, gör nevar geçir elekten…
Çün bir seni ektim hem ezel, sorasın yerdeki bütün felekten…
Gel yar geç koyma seni…

Olsun senin elinden, katline Ferman kılsan şu canı…
Dert etmezem yerine helal eylerim,
damardan dökülen kanı…
Kanım bahr eyleme yeterki , gönül fülketimin delik her yanı…
Gel yar geç koyma seni…

Misaldir sürmeli cennet gözlerin
geleyim gönder burağın…
Gonca Gül açtırır, o lahza gülümserken dudağın…
Ahva eylemiş yolun, ya kabr yada kapın son durağım…
Gel yar geç koyma seni…

Ki, pihran içre yolmu kıldın şu ayrılığı bu cana…
Na dermanım ,uzadıkca uzadı ,bir türlü varamadım sana…
Neylerim o dem, Mukadderatta kavuşmak yoksa bana…
Gel yar geç koyma seni…

Bilmezem hikmeti, neçe koydun bunca mesafe arayı…
Darağaçsız Yaftamı eyledin boynuma bahtı karayı…
Kölen kıl eşiğine yeterki ,verseler istemem köşk sarayı…
Gel yar geç koyma seni…

Hayelimde Cemalin seyran edemde, kendimi görürüm yokta…
Bilirim erenlerin Gaybında hafisin, görürüm seni her çokta…
Aleme yazılmışsın,satır satır, ben sonunda bir nokta…
Gel yar geç koyma seni…

O dem Aşkın badesine oldun ya SAKİ….
Deniz Derya olsa kanmam içerim ebeden taki..
İstemem derman, bir sen derdin kalsın içimde BAKİ…
Gel yar geç koyma seni…

Garib bülbülüm düştüm gülizara, durmaz öter ağzım…
Gülden değil ey yar, diken acısından bunca avazım…
Duydu ehli sağır, bülbüle gül, bana sen lazım…
Bekletme..! Gel yar geç koyma seni…

Kaleme gelen bu şiir,
Mekselina Özbay ve Bayram çopuroğlu
abimizin kıymetli Şahıslarına hediye edilmiştir...