Gel Seninle
Yine geldin
eteklerinde aynalı çarşı
yeni biçilmiş
nehir atlasından yüzün
kar
beyaz bir ormandı saçlarında
yağmur,
derin bir suya düşen ot parçası
en uygun zamanı sordum
bir takvim bir saat nasıl
geride bırakabilir insanı
yaz vakti
sarı bir urgandır aldırma
kaça bölünür kuş kanadı
uçarken boynumdan
sonra odalar vurgun yeri
derin karanlık ırmak dipleri vurgun
gel seninle
kuşatalım
çocuklardan başlayarak
küçük kenti
kentin adı sonraya kalsın
bahçede yeni bir sürgün gibi
bir dal nasıl
bölerse
güneşi kendine uygun
tutanakları
ve pası
yağmur suyunda erimiş sokakları.
Sen
hangi tepeyi uygun bulursan
oradan bak
kadınımsın
ocakları yanan evleri
acem kuşlarının hangi mahallede
sevgidendir diye uçtuklarını
bilirsin bu kentte de çok şeyler eksik
kahveler sürgün yeridir
sokaklar bebelerin sürgün yeri
biz kenti tanımalıyız çocuklardan
çünkü tartıya koyduk yüreklerimizi
Değil şu kentin
bütün kentlerini dünyanın
gel bak
açık kitap gibi önümüzde
şu okul bahçesinde
ne zaman büyüdü bu ağaçlar diyebiliriz
kimin ellerinde diyebiliriz.
Mehmet Zeki Gezici
Mehmet Zeki GeziciKayıt Tarihi : 20.12.2009 22:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!